A Millî Futbol Takımının 2024 Avrupa Şampiyonasında çeyrek finalde elenmesi herkesi üzdü lakin bu mağrur bir hüzün oldu. Eksileri, artıları, hataları ve başarıları ile eldeki isimlerle yapılabilecekleri en üst seviyede yaptığı havasını herkese geçirdi. Gelecek için umut vaat etti. Uzun zamandır genç bir kadronun böylesine umut verdiğini hatırlamıyoruz. Bu tablonun oluşumunda hiç kuşku yok ki Hamit Altıntop ve Montella’nın payı büyük…
Bu tablo Millî Takım ve başındakiler için pozitif bir durum olsa da aynı zamanda risk teşkil eder. Başarı ve umut ister istemez oraya olan iştahı kabartır. Orayı hayal edenleri harekete geçirir. Haliyle şimdiden kulisler başlamıştır bile… O nedenledir ki şimdi ülkesini ve millî takımını seven herkesin yapması gereken şeyler var: Bunlardan ilki Montella’yı Galatasaray ve Trabzon lobilerinden korumak. Hele çakma İmparator Yunanistan’dan kovulmuşken, batan Güneş boştayken bu olmazsa olmaz. İkinci ve daha önemli olan ise; her kulübün futbolcu yetiştirmesi ve özellikle süper lig takımlarının yerli oyunculara şans tanıyıp oynatması. Bu şampiyonada en çok sıkıntı çektiğimiz mevki santrafor mevkii idi. Beklenen bir durumdu zira Süper Ligde uzun zamandır yerli santrafor oynatan takım yok. Bırakın Süper Lig takımlarını birinci lig takımlarının içinde dahi yerli santraforla oynayan takım sayısı üçü bulmaz. Peki nasıl olacak, futbolcu denilen insan ağaçta yetişmiyor ki. Eğer ülkeyi seviyorsak ve Millî takımdan başarı bekliyorsak federasyonların sürekli değiştirdiği yabancı kuralının cazibesine kapılmadan yerli oyuncuları mutlaka oynatmalıyız.
Bu açıdan Süper Ligin gediklisi olan Sivasspor’umuzun santrafor mevkiine ikinci ligden Bekir Turaç Böke’yi dahil etmesini son derece olumlu ve değerli buluyorum. Sivasspor aynı zamanda kendi alt yapısından yetiştirdiği ve alt yaş millî takımlarında forma giyen genç oyuncularına forma şansı vermelidir. Böylece hem kendi geleceğini garantiye alır hem de millî takıma oyuncu yetiştirmenin manevî hazzını hepimize yaşatmış olur.