Süper Lig’de uzun süredir mücadele eden Sivasspor’umuz aldığı sonuçlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Sezonun ilk yarısının tamamlandığı karşılaşmada Galatasaray’ı konuk eden Sivasspor sahadan puanla ayrılmasını bildi. Takımda birçok eksik oyuncu olmasına ve de bazı sıkıntılar yaşanmasına rağmen sahaya çıkan futbolcu topluluğunun formanın hakkını verircesine mücadele etmesi takdire şayan bir durumdu.
Tabii rakip Galatasaray’ın da önemli eksikleri olduğunu altını çizmek gerekir. Ama sonuç olarak her iki takımda sahaya 11 oyuncu ile çıkarak mücadelelerini verdiler, yani takım kadrolarında bulunan futbolcuların sahada yer alması demek o takımlar adına eksiklik olarak kabul etmemek demek. Bu Sivasspor içinde aynı Galatasaray içinde aynı olan bir durumdur.
Alınan bu bir puanla Sivasspor sezonun ilk yarısını 25 puanla ve 10. sırada tamamlayarak noktayı koymuş oldu. Servet Hoca ile başlayan sezonu, Bülent Hoca ile tamamlanmış oldu. Tek üzüntüm Sivasspor olarak belki birkaç puan daha almamız gereken maçlar vardı diyebilirim. Çünkü iç sahada ne yazık ki tek galibiyetle ilk yarıyı kapatmak zorunda kaldık. Hâlbuki iç sahada bizim daha önemli sonuçlar almamız kaçınılmazdı. Belki de iç sahada en kötü ilk yarıyı geçerdik diyebilirim.
Yine de kötü başladığımız bir sezonu iyi diyebileceğimiz bir noktada bitirdiğimizi söyleyebilirim. Sivasspor’un Süper Lig’de Türk futbolunda önemli bir isminin olduğunun altını çizmek gerekir, her ne kadar Sivas’ta Sivasspor taraftarları bunun farkında olmasa da.
Galatasaray karşısındaki Sivasspor’un ilk yarıda gösterdiği performansa baktığımızda rakibin tamamen oyun üstünlüğü ile geçen bir karşılaşma olduğunu söylemek gerekir. Önemli gol pozisyonları yakalayan takım ne yazık ki misafir ekip oldu. Direkten dönen toplar bizim adımıza şans diyebilirim. Lakin karşılaşmanın ikinci yarısında kendi kimliğini ortaya koyan mücadele temposunu arttıran bir Sivasspor sahada yer aldı. Günümüz futbol ’un da mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bu karşılaşmada bir kez daha görmüş olduk. Bir ara bir baktım Sivasspor’da 4 tane stoper hepsi de oyunda hiç görmediğimiz bir tablo ve dahası orta alanda sezon boyu hiç forma şansı birlikte bulamamış Abdulkadir Parmak, Hakan Arslan ve Ziya Erdal üçlüsü. Böylesine bir kadro yapısıyla bu karşılaşmadan puanla ayrılmak gerçekten oldukça önemli bir başarı. Bülent hocayı ve ekibini tebrik etmek gerekir.
Kayseri deplasmanında alınan 3 puanın ardından içeride oynadığımız bu karşılaşmadan 1 puanla ayrılmamız daha da fazla anlam ifade etti.
Bu arada takımda yaşanan bazı sıkıntılar da tabii ki göz ardı edilemez. Yunus Emre Konak için söylenecek hiçbir söz yok yolu açık olsun. Gönlümüz onun hep başarısından yana olacak. Sivasspor ve Türk futbol adına gençlerin neler yapabileceğini gösterdiği içinde ayrıca teşekkür etmek lazım. Samu Saiz sezon başından beri yeteneklerini sergilemek yerine saldırgan görüntülerini sergileyerek bizleri fazlasıyla üzmüştü, şayet Sivasspor’dan ayrılacaksa bizleri üzerek ve takıma zarar vererek değil takıma katkı sağlayarak ayrılması daha hoş olurdu. Bir diğer ayrılan oyuncu Rodriguez ise bekleneni veremeden bizlere hiçbir katkı sağlamadan takımdan ayrıldı. En iştahlı en arzulu oynadığı maç bu maç oldu. Galatasaray karşısında gösterdiği istekli performansı gözlerden kaçmadı adeta bir veda mücadelesi verdi.
Takımımıza yıllarca çok önemli isimler geldiler, gittiler transferler hep devam etti. Sivasspor hep dimdik ayakta kaldı. Onun için gidenlerin arkasından üzülmeye değmez biz önümüze bakmalıyız. Takıma yeni katılacak futbolculara kendimizi odaklamalıyız diyorum. Ligin ikinci yarısında daha mücadeleci daha agresif bir Sivasspor oluşturulmasının bekliyorum. Bülent hocaya ve Sivasspor yönetimine başarılar diliyorum.