Bu sütundan 4 Ekim 2021 tarihinde sizlere “Yeniden Merhaba “ demiş ve Sivas’ın yeni bir gazetecilik anlayışı ile tanışacağının müjdesini vermiştim.
Hatta gazeteciliğin yalnızca haber değeri taşıyan bilgilerle bir araya getirilerek topluma aktarılması olmadığını, Gazeteciliğin kamu yararını da göz önünde bulundurarak, haber üretirken gerekli araştırmaları yapması gerektiğini de dile getirmiştim.
Bugün 14 Şubat 2022 ve elinize ulaşan, medyadan takip ettiğiniz gazetemizin 20.sayısı
“İlkemiz ilkenizdir “düsturu ile yola çıkmış, “Doğru haber-hür yorum. Kişiye ve topluma saygılı yayın. Tarafsız ve objektif gazetecilik “anlayışını kendimize ilke edindiğimizi de belirtip, ”Kişilerin değil, memleketin sesi” olacağımızı duyurmuştuk.
Sözümüzdeyiz ve bu ilke doğrultusunda da hareket edeceğiz.
Gazetemizin yanın hayatına başladığı haftadan itibaren zaman, zaman eleştiriler alıyoruz.
Ebetteki eleştirileri görmemezlikten gelmek olmaz, yapıcı eleştiriler karşısında daha dikkat olmamız gerektiğinin bilinci ile hareket ediyoruz.
Ama bazı eleştiriler veya teklifler var ki,
“Neden siz de başkaları gibi birilerine yazı yazmıyor, birilerini kötülemiyor, İddialarda bulunmuyorsunuz. Öyle yaparsanız reklam alırsınız, okunma oranınız artar.” gibi insan ve gücen duygusundan uzak sözler ve yazılarla da karşı karşıya kalabiliyoruz.
Biz, hiçbir zaman ilkemizden taviz vermedik. Bizlere güvenenlerin güvençlerini sarsmak, yalanla, dolanla itibar sağlamak için de yola çıkmadık. Klavye kahramanlığını yaparak insanları rencide etmek, ithamlarda bulunmak isteyenlere de gerçekleri görmeyi öğütledik.
Bizim için önemli olan önce güven.
İnsan etkileşimlerinde güvenmek son derece önemli ve gereklidir. Kişilerarası bir ilişkide, karşıdakilerin istediği ilk ve tek şey güvendir. Güven, bir başkasının güvenirliğine inanmak ve o kişinin yanında bireyin kendisini güvencede hissetmesidir. Başka bir anlatımla güven, bir başkasının doğruluğuna, dürüstlüğüne ve tutarlılığına inanmaktır.
Biz, bunun için yayındayız.
Ama özgüven eksikliği olanlar için tabi bizim ilkemiz kabul görmemektedir.
Özgüvenli kişilerin daha mutlu olduklarını, sosyal ve ekonomik hayatta daha iyi konumlara geldiklerini görürken, tam tersi şekilde özgüven sorunu yaşayan kişilerin de kendilerini daha mutsuz hissettiklerini ve hak ettikleri yerlere gelemediklerini görüyoruz.
Bu bir hastalık.
Bu hastalıktan biran önce kurtulmak gerektiğini belirterek, yeniden seslenmek istiyorum.
Bugün 20.sayı ile sizlere misafir olduk, yanınızda, yanı başınızda bizlere yer ayırdınız ve yaptığınız takiplerle de gücümüze güç kattınız.
Sizlerin karşısına daha güçlü çıkacağız. Haberde, sporda, yorumda, yazarları ve kadrosuyla sizlerin övgüsüne layık olan bir gazete olarak kısa süre içerisinde sadece bilgisayarınızda değil, çayınızı ve kahvenizi yudumlarken masanızda, iş yerinizde kısacası her zaman yanınızda olacağız.
Bizi izlemeye devam edin.