reklam
reklam
DOLAR36,3208% 0.07
EURO38,0237% 0.3
STERLIN45,9290% 0.42
FRANG40,2536% 0.27
ALTIN3.448,13% 0,65
BITCOIN97.185,251.455

Tecrübenin Yenilenmeyle Yol Arkadaşlığı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tecrübenin Yenilenmeyle Yol Arkadaşlığı

Hayat aslında insanlara çok şey öğretiyor, sadece öğretme değil de yaşanılarak tecrübe kazandırıyor. Kimi insan tecrübe ettiği şeyleri öğrenerek, hayatının devam eden sürecinde öğrendiği şeyden ders alarak aynı hatalara ve yanlışlara düşmeden, kendisi için daha avantajlı olanı, neyin nerede ve nasıl yapılacağını bilerek hareketini ona göre belirliyor, adımını ona göre atıyor. Onun için “tecrübe” önemlidir. Kalifiye eleman arayanlar öncelikli olarak kişinin tecrübesinin olup olmadığına, hatta o tecrübeyi aldığı ustanın veya kurumun liyakatine, yani kimin yanında nasıl yetiştiğine önem verirler. Bu durum kıymetli bir referanstır.

Tecrübe teorikle yani öğrenme ile elde edilir, uygulama ile yani pratikle kalite kazanır. Teorik bilgi her şeyin temel taşıdır, ancak pratiği olmayan teori tek başına ne kadar anlamlı olsa da yeterli olamayabilir. Bilgiyi edinmeden uygulamaya geçmek, yani teorik olarak olaya vakıf olmadan pratiğini yapmak, belki öğrenmenin bir metodu sayılabilir ama kimi yerde yetersiz kalır kimi yerde ise maliyeti oldukça ağır olabilir. Teorisini usulüne uygun öğrenmiş olan kişi pratiğini hem daha hızlı hem daha başarılı olarak ortaya koyar. Her ikisini de yetkin ve uzman niteliklere vasıf kişi ve kurumlarda kazananların tecrübeleri de liyakatleri için artı bir değer daha kazandırmış olur.

Çalışma hayatında bir işe girebilmek veya bir üst konuma yükselebilmek için tecrübenin ve onun doğurduğu başarı ve liyakatin kıymetli olduğu muhakkak ki herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Görülüyor ki tecrübe diğer bir ifade ile deneyim, liyakat için artı değer ifade eden önemli bir unsurdur. Yıllar boyunca aynı işi aynı usullerle yapan kişinin muhakkak ki tecrübesi kayda değer bir kazanımdır. Ancak aynı zamanda da kazanım gibi görünen bu husus ne yazık ki bazen sağladığı yarardan ve pratikten daha çok gelişimin ve yenilenmenin önünde büyük bir engel teşkil edebilir. Zira dünya bulunduğu noktada durmamaktadır. Hayat hızlı bir akış içerisinde özellikle bilimsel ve teknolojik çalışmalarının gelişmesiyle yeni metotlar, işi hızlandıran, maliyeti düşüren, hayatı kolaylaştıran yeni buluşlarıyla eskinin tekrarının tek başına yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Uygulanmakta olan tecrübenin gelişen bilimsel verilerle yenilenerek mesafe alması verimin artmasına ciddi katkı sağlayacağı aşikârdır.

Görülüyor ki tecrübe yeni buluş ve verilerle bir üst aşamaya geçtikçe anlam ifade eder, zenginleşir.

O nedenledir ki sadece tecrübe ile yetinmek, insanı bazen dar bir bakış açısında, çıkmaz bir sokakta kalmaya mahkûm olur. Özellikle değişen dünyada, yeni gelişmelerden habersiz kalan birey, eski deneyimlere dayalı kararlar ile hayatını devam ettirir. Hâlbuki değişen şartları ve gelişen yeni dünyayı takip ederek yenilikçi bir yaklaşımlarla bakış açısını geliştirmesi muhakkak ki daha avantajlıdır. Sadece tecrübe çerçevesinde olmak, insanı eski alışkanlıklarına ve düşünme biçimlerine bağımlı kılar. Bu noktada, tecrübe, bireyin gelişimine engel bir faktöre dönüşebilir. Nietzsche, insan geçmişin etkisinden sıyrılmasının gerektiğini savunmuş ve ‘geçmişin hayaletleri’ne takılı kalmanın insanın var olan ama keşfedilmemiş potansiyelini engellediğini belirtmiştir. Geçmişe takılı kalmak, insanı statik bir hale getirebilir. Bu durum, yeni deneyimler edinmenin ve gelişmenin önünü keser.

Tecrübe ile yalnızca geçmişi anlamamızla beraber, aynı zamanda geleceği şekillendirme potansiyeli için yeniliğe ve dış dünyaya açık olması gerekir. Yeni bir bakış açısı, cesaret ve merak duygusu, bazen tecrübeden daha anlamlı olur ve yeni kazanımlar edinilmesini sağlar. Bir çocuğun dünyayı öğrenme süreci, henüz tecrübeyle donanmış olmadan, tamamen keşif ve gördüklerini taklit ederek şekillenir. Çocuk, sıfırdan öğrenir, taklit ettiklerini ve gördüklerini algılayarak nihayetinde hata yaparak gelişir ve deneyim kazanır. Yetişkin bireyler ise sıklıkla alışkanlıklarına ve geçmiş deneyimlerine sıkışabilirler, bu da bazen onların yeni usul ve avantajlar üretmesini sınırlayabilir.

Şu bir gerçek ki tecrübe önemlidir, ancak her şey değildir. Tecrübe, insanın hayat mücadelesinde önemli bir rehberdir ve bilgi birikimidir. Ancak bunun yanında merak, üretkenlik, yeniliğe açık olmak ve cesaret de gelişimin ve başarının temel dinamikleridir. Onları takip etmek, tecrübe ile birleştirerek daha ileri ve üretken düşünceler geliştirmek hem kişiyi hem içerisinde yaşadığı toplumu hep daha iyi noktalara taşıyacaktır.

İnsan geçmişi geleceği ile bütünleştirmek için birikimlerini yeniliklerle zenginleştirdikçe, iki günü birbirine eşit değil, yarınları daha avantajlı olacaktır. İleri gitmenin yolu düne yaslanıp yenilenerek yarınlara adım atmaktır.

 

 

 

YORUM YAP