
Efsane başkan gitti. Çeyrek asırlık yöneticiler uzaklaştı. Hevesli olanlar ayrıldı. Umduğunu bulamayanlar gemiyi erken terk etti. Uzun süredir emarelerini gördüğümüz taraftarın terkini de geçtiğimiz Çarşamba günü gördük, yaşadık, anladık ve idrak ettik. Çarşamba günü oynanan kupa maçında kelimenin tam anlamı ile hiç seyirci yoktu. Protokol tribününde bir tane protokol mensubu ve dahi bir tane Sivasspor yöneticisi yoktu. Kısaca şehir de topyekûn Sivasspor’dan vazgeçmiş.
Kimse bana “hafta içiydi, sıradan kupa maçıydı, locada yönetici vardı” demesin. Sokakta çocuklar taştan kale kurup top oynasa daha fazla seyirci olur. Çarşamba izlediğimiz Sivasspor, seyredilmeyi hak ediyor mu o da acı bir soru. 20. dakikada on kişi kalan alt lig takımının rotasyonlu kadrosu karşısında paspas oldu. Kupayı alacak değildik elbet ama en azından o turu geçip grup aşamasına kalmış olsaydık alttan gelen çocuklar üç-beş maç daha oynar ve gelişimlerine katkı olurdu. Olmadı, olamadı. O kötü günün tesellisi İstanbul deplasmanında arandı Pazar akşamı…
Teknik patronumuz Altıparmak, Boluspor maçında zorunluluktan sistem değişikliğine giderek beşli savunma ile çıkmıştı sahaya, İstanbul deplasmanında da bozmadı. Sistemi sevmiş olacak ki bu sezon bir türlü istediğini yapamayan İstanbulspor karşısına da 5/4/1 sistemi ile çıktı. Maça iyi başlayan taraf Sivasspor’du. 11. dakikada rakibin gol atma potansiyeli barındıran tek oyuncusu Emir Kaan da sakatlanarak sahadan ayrılınca kırmızı beyazlı ekibimizin eli biraz daha rahatladı. Golü bulması da uzun sürmedi. Kazanılan serbest vuruşu Uğur kullandı Emirhan topu kafa ile İstanbul ağlarına bıraktı…
İlk yarının sonunda Sambissa’nın tehlikeli şutunu doksandan çıkaran Göktuğ, ikinci yarının başında kontrolündeki topu elinden kaçırınca aynı Sambissa’ya golü hediye etti. Skor bir bire geldi. Beraberlik golünden sonra üç puanı daha çok isteyen Sivasspor gibi gözükse de her zaman olduğu gibi üçüncü bölgede üretken ve bitirici olamadı. İkinci golü bulan ev sahibi oldu. Yani pazarın gelişi çarşambadan belliydi durumunu yaşadık. İstanbul’dan kupanın tesellisi çıkmadı. Terk etmek, terk edilmek diye başladık ya yine öyle bir tespitle bitirelim. Bazı oyuncular sanki Sivasspor’u terk etmeye hazırlanıyor gibi… Bu terk edilmişlik ne zaman nerede duracak, yaşayıp göreceğiz.




