Hiç şüphesiz, şeksiz şemalsiz bu şehrin trafiğinden sorumlu olanların, şehrin trafiğinin geldiği süreçten sorumlu olduklarıdır.
Anlamak, akıl sır erdirmek mümkün değil. Kavşaklar, dönemeçler,alt geçitler üst geçitler, kaldırımlar, yaya geçitleri, Allah rızası için bu şehrin bir sahibi yok mu arkadaşım.
Bu hafta ki yazımın konusu şehrin trafiği ve bu trafiği adete bir cehenneme dönüştüren, şehrin trafiğinden sorumlu olanlar olacaktı.
Şimdi gördüm ajanslarda, pırlanta gibi, pırıl pırıl bir aileyi, trafik canavarına kurban veriyoruz. Hem de güpegündüz ve şehrin orta yerinde. Hiç kimse de kusura bakmasın ama, bu cinayetin sorumluları kim?
Trafik kontrolleri ve denetimleri yetersiz. Kesinlikle bu şehirde bir kontrol yok. Özellikle yaz aylarında, yurtdışında yaşayan Sivaslıların da gelmesiyle başlayan ve normal yaşamı deyim yerindeyse cehenneme çeviren bu keşmekeşe dur diyecek bir Allah kulu yok mudur?
Şehrin trafiği ile yazdığım bu kaçıncı yazı bilmiyorum. Her defasında aynı şikayetleri dile getirmekten bizler usandık daha ne diyelim.
Başta şehrin Belediye Başkanı, İl Trafik komisyonu üyeleri, encümen üyeleri ivedikle ne yapılabiliri ortaya koymalıdırlar. Denetimsiz bir şehirde yaşanabilir mi, yada nasıl huzur içinde yaşarsınız ki. Çok değil, bir iki yıl önce daha yaşanabilir şehirken, ne oldu da, bu trafik bu kadar içinden çıkılmaz,dayanılmaz bir hale geldi ki.
Gerekirse bu noktalara yerleşmiş isimler tek tek değiştirilmeli. Trafikten anlayan, öngörülü çözüm üretebilen isimler görevlendirilmeli.
Bu kadar zor olmamalı, bu şehrin trafiğini çözümleyebilmek, sorunları ortadan kaldırmak. Birkaç kodaman istiyor diye, trafik güzergahına müdahale de edilmiyorsa, bu ayıp onların olsun. Biz üzerimize düşeni söyleyelim de..
BUGÜN 15 TEMMUZ.
Üzerinden 7 yıl geçmiş, o günleri canlı yaşayanların hala inanamadığı, bir aksiyon filminden sahne sandığı olayların yaşandığı, acımazsızlığın, her türlü zalimliğin yaşandığı bir gece.
Allah böyle alçaklığı, böyle acımasızlığı bu millete bir daha yaşatmasın. Adına darbe dedikleri, darbe kalkışmasının bu milletin evlatlarının kanını dökerek hayata geçirmeye çalışanları, Allah Kahhar ismiyle kahretsin.
Söylenecek çok şey var, sürece nasıl gelindiği neden böyle olduğu belki yıllar sonra daha farklı anlatılacak belki. Belki birileri için 15 Temmuz hiçbir şey bile ifade etmeyecek, ancak o cehennem gecesini yaşayanların hafızalarında silinmeyecek izler bırakan, milletin askerini polisini sivilini bile katletmeyi göze alan bir güruhun, bu mazlum millete yaptığı alçaklığın hesabı kimsenin yanına bırakılmamalı.
O gece parti binasında görevli arkadaşlarla sabahladığımızda, gecenin şerre, sabahın hayra açılan pencere olduğuna bir kez daha inandım. Çok şey varsa da söylenecek, söylenecek tek şey, bu aziz milletin ve ülkenin uçurumun kenarından döndüğüdür. Devletin sokaktan topladığı millet, milletin sokaktan aldığı devlet.
Var olsun ulusumuz, bayrağımız ve şanlı ordumuz. Var olsun devlet, var olsun millet.
Aynı zamanda bugün yine bayram. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Bayramı. Bayram münasebetleriyle, şehrimizde bir çok resmi kurumda bayraklar asılı. Buradan, bugün gördüğümüz bir sorumsuzluğu daha söyleyelim.
Bu resmi kurumların girişlerinde bayraklar asılı. Kurucu Cumhurbaşkanımız, Cumhuriyetin banisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan posteri.
Bugün şehirde bayağı yürüdüm ve gördüğüm manzara şu. Kimi kurumlarda Atatürk posteri solmuş, boyaları akmış. Kiminde Atatürk posteri Cumhurbaşkanımızın posterinin yanında oldukça küçük, kiminde yeterince gerdirilmemiş posterler. kırış kırış olmuş bayraklar.
Yani kısaca her biri baştan savmacılıkla diğeriyle yarışan kurumlar. Birkaç kurumda gerçekten tertemiz, layıkıyla, Cumhuriyete ve milli değerlere yakışan süslemeler.
Bu konuda başta Sayın Valimizin, bütün kamu kurum ve kuruluşlarına tebliğler göndermesi ve bu işte yeknesaklığın bir an önce sağlanması gerekiyor. İsimler çok önemli değil ama bizatihi Valilik makamına bağlı olan bütün kurum ve kuruluşların bu konuda ciddiyet sahibi olması gerekiyor. Tıpkı İl AFAD Müdürlüğünce asılan tüm bayrak ve posterlerin, tertemiz, düzgün ve yakışır şekilde olduğu gibi. Şahsım ve şehrim adına teşekkür edelim..Diğerleri de örnek alsınlar umarım.
Allah bizlere bir daha ne 15 Temmuzları, ne de başkalarını yaşatmasın. Birliğimiz daim milletimiz kaim olsun diyelim.
Sağlıcakla kalınız..