Her transfer dönemi geldiğinde takım ve taraftarlar da büyük bir heyecan yaşanır. Hep umutla büyük transferler beklenir. Transfer yapılmadan birçok transfer dedikodusu olur. Yani alanlar, satanlar, gidenler ve gelenler son güne kadar hiç bitmez.
Bizim ülkemizde transfer hep abartılı yapılır. Olmayacak isimler gündeme atılır. Ama bir gerçek vardır ki ara transfer döneminde iyi oyuncu almak zor iştir. Çünkü tüm takımlar başarılı olan ve devamlı oynayan futbolcularını elden çıkarmak istemezler. Satsalar da yüksek bonservis bedeli karşılığında satarlar.
Birde hep eleştiri var ya özellikle bizim yaptığımız ucuz etin yahnisi yenmez cinsinden olanlar. Acaba gerçekten ucuz olan futbolcu kötü futbolcumdur. Yoksa parasal değeri az olduğu için mi bizler öyle algılarız.
Bence transfer Avrupa’daki gibi yapılmalıdır. Parasal değerle değil oyuncunun kalitesiyle alakalı eleştiri yapılmalıdır. Zaten iyi oyuncuyu yüksek bedelle alıyorsanız o transfer takım için başarı değildir. Esas olan iyi oyuncuyu tespit edip ucuza alabilmek bir başarıdır. Yoksa futbol menajerlerinin önünüze koyduğu isimlerden tercih etmek değil. Ne yazık ki ülkemizde son yıllarda transferler hep menajer aracılığı ile gerçekleşmekte. Alınan futbolcularda maalesef kulüplere maddi yük olmakta. Sonrasını söylemek bile istemiyorum. Birçok kulübümüzün durumu ortada.
Bizim takımda da son dönemde yapılan transferlerde aynı noktada olduğunu üstünü çizip, aldığımız futbolcuları hatırlamaya çalışalım. Geçen bir yıl içerisinde özelikle Bülent hoca döneminde aldığımız birçok futbolcudan kaç tanesi takıma katkı sağlıyor. Birkaç isim zor saydınız değil mi? Bu sezon maçlara hep 8 yabancı oyuncu ile başladık. Aldığımız sonuçlar ve oynadığımız oyun ortada.
Onun için diyorum ki bilmediğimiz hiçbir oyuncuyu almayalım. Takip edip bildiğimiz oyuncuları tercih edelim. İş olsun diye hiç futbolcuya para vermeyelim. Sivasspor’un çöpe atılacak tek kuruşu dahi yok.