reklam
reklam
DOLAR42,4475% 0
EURO49,6722% 0.23
STERLIN56,8261% 0.21
FRANG53,0673% -0.03
ALTIN5.723,38% -0,30
BITCOIN92.915,300.177

Turizmi katledilen ülke

Yayınlanma Tarihi : Google News
Turizmi katledilen ülke

Hafta sonu bir vesileyle İstanbul’a gitmem gerekiyordu.Özel araçla gitmeyi, gözüm pek kesmedi, üstelik benzine mazota gelen son zamlardan sonra pekte ekonomik olduğunu söyleyemeyiz artık. Araçların motoru benzini mazotu yakarken, fiyatları da cebimizi yakıyor.

Yüksek Hızlı Tren’i tercih ettim. Ne de olsa, direkt Sivas-İstanbul seferi var. Faka gelin görün ki, rezaletin bini bir para. Vagona girdiğinizde kesif bir turşu, sarımsak kokusu, hatta etliekmek kokusu kaplıyor ortalığı, garda bağıranın çağıranın haddi hesabı yok. İstanbul’un eski Harem Otogarı’ndan daha beter bir hale gelmiş. Halbuki daha saygın daha ağır, daha vakarlı bir görüntü vermek gerekmiyor mu?

Görüntü derken, geçtiğimiz hafta ulusal basına yansıyan bir gazeteci ve turizm bakanının ultra lüks yatıyla Atina’da görüntü vermesi, sadece Yunan Turizmin ekmeğine yağ çalmaktır. Yunanlılar bizim Turizm Bakanının sayesinde bol bol reklam yapmışlardır.

Halbuki, dört bir tarafı cennet olan bu güzel ülkenin, turizm’de geldiği nokta iflas noktasıdır artık. Bodrum’da, Marmaris’te bir lahmacunun bilmem kaç bin lira olduğunun rezilliği yetmemiş gibi, ülkemiz adına bir gazeteci ve bakanın böyle bir görüntü vermesi de kabul edilebilir değildir.

Neyse gelelim konumuza. YHT yolculuğumuzun dönüşü de tam bir kabus gibiydi, bir türlü arızası giderilmeyen klima sayesinde, kutuplarda yolculuk yapar gibiydik. Görevlilere birkaç defa söylememe rağmen, başkalarının da bu hususu dile getirmelerine rağmen maalesef çözüm üretemeyen, sorunu gideremeyen bir hızlı tren yolculuğu yaptık.

Geçtiğimiz günlerde bir okuma yapmıştım.  90 milyonluk Türkiye’nin 2025 yılı turizm geliri 60 milyar dolar.45 milyonluk İspanyanın 265 milyar dolar. Ülkemizin topla ihracat gelirinden daha fazla. Türkiye’de bir turistin getirisi bin doların altındayken ispanyada 3 bin dolara yakın.

Peki ne oluyor da, 4 mevsimi  birazdan yaşayan, cennet koyları sahilleri ile dolu  ülkemiz, turizm fakiri.

Kuralsızlık, başıboşluk, adamına göre muamele. Kazıklanan turistler, vicdansız taksiciler, yolunacak kaz gibi görülen yerli yabancı gariban turistler.

İstanbul’da Sirkeci tarafını biraz gezdim, haliyle Kapalıçarşı’yı. Çoğunlukla gelenler Arap turistler. Batılı çok daha az. Ancak Arap turistleri bile gözgöregöre kazıklamaya çalışan, hazır kıta bir esnaf kapıda bekliyor bir çok yerde. Yiyecek gibi, içine düşecek gibi fütursuzca, saygısızca aç kurt gibi saldırmaya çalışan yakışıksız çirkin bir görüntü. Adam gibi, ahlaklıca davranan muhakkak vardır ama, sosyal medyaya düşen görüntüler sahiden utanç verici.

Taksicilere mi, seyyar satıcılara mı, lokanta ve restoranlarda  fahiş fiyatlara mı, vaktinde yapılmaya rötarlı  uçuşlara mı, ya da hiç bir görselliği estetiği olmayan eğlence  turlarına mı? Temizlikten nasip almamış mesire yerleri,ulaşım araçların Hangisini söylüyorlardır sice? Bayanlara yapılan alçakça el ve söz tacizleri. Dil bilmeyen sözde kalifiye elemanlar, iki külah dondurma  satmak adına, turistlerle alay edercesine yapılan şaklabanlıklar.

Türkiye’ye gelen turistler için, kapkaçlardan, taksici tuzaklarından, imitasyon sahte ürünlerden nasıl uzak durulacağına ders veriliyorsa, artık ayıbın daha ötesine çoktan geçilmiştir.

Umarım yetkililer bu yazdıklarımızdan bir ders çıkartılar.

Türkiyeye gelirken ne diyorlardı mesela?

Hangi birini sayalım ki.

Söylenecek çok şey varda.

Malum önümüz yaz, gurbetçi kardeşlerimizin akın akın geleceği Sivas, turizme, trafiğe, karşılamaya hazır mı sizce? Sahi bizim dünya çapında ünlü Kangal Balıklı Kaplıcamız ne halde? Kısmet olursa önümüzdeki hafta da onu yazalım. Koskoca bir tesis,  kamu idaresi eliyle gözgöre göre nasıl felakete sürüklenirmiş bakalım.

YORUM YAP