Tarih boyunca coğrafi konumu, stratejik önemiyle askeri, ticari ve idari bir merkez olan güzel şehrimiz Sivas, işgalden zafere, zaferden Cumhuriyet’e çok önemli görevler üstlenmiştir.
Kurtuluş destanımızın yol haritası, tam 105 yıl önce bu topraklardan çizilmiştir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir öngörüyle “emin şehir” olarak nitelediği Sivas, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin yönetim merkezi olmuştur.
İşgal altında, yokluklar içerisindeki Anadolu’nun her bölgesinden gelen bir grup vatansever, Atatürk’ün büyük öngörü ve yol göstericiliğinde ülkemizin kaderini değiştirmişlerdir.
Aziz Atatürk, “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi” sözleriyle Sivas Kongresi’ni ve Sivas’ın önemini bir asla silinmeyecek şekilde tarihimize işlemiştir. Bu kongre, tek milli kongre olarak vatanın bütünlüğünü, milletin egemenliğini ifade etmiş, işgallere karşı topyekûn direniş kararını almıştır. Manda düşüncesi reddedilerek, ulusal bağımsızlık benimsenmiştir. Tüm kuvvacı güçler tek bir çatı altında toplanmıştır.
108 gün boyunca Milli Mücadelenin yol haritasının çıkarıldığı bir merkez olan Sivas, Heyet-i Temsiliye’nin yürütme organı gibi hareket ettiği bir şehir kimliği kazanmıştır. Sivas halkı ve yöneticileri, bu süreçte Mustafa Kemal Paşa ve mücadele arkadaşlarına yürekten ev sahipliği yaparak, huzur ve güven içinde çalışmalarını sağlamıştır. Bugün milli iradenin yegane tecelligahı olan TBMM’ye ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yol büyük ölçüde şehrimizden döşenmiştir.
İşte 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışla başlayan uzun yolculuk; vatanın bağımsız ve milli sınırlar içinde bölünmez bir bütün olarak tescillendiği karargah olan ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan, mazlum milletlere örnek olan bu kongre; Sivas’ın onuru, biz Sivaslıların ömrü boyunca gururla taşıyacağı bir şeref madalyasıdır.
Bizler de bugün attığımız her adımımızı Sivas Kongresi’nde alınan ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan kararlara bağlılık bilinci ve sorumluluğuyla atıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Ulu Önderimiz’in bize gösterdiği muasır medeniyet hedefinden bir an olsun ayrılmadan, aklın ve bilimin öncülüğünde; demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak, bu onurlu mücadeleyi, gururla gelecek nesillere aktarmak ve “kimsesizlerin kimsesi” olan Cumhuriyetimizi kalıcı bir biçimde demokrasiyle taçlandırmak için çalışıyor, kararlılıkla geleceğe yürüyoruz. Tarihimizi şekillendiren ve partimizin ilk kurultayı sayılan kongrenin yıldönümünde, partimizin İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nın başlangıcını da yine bu topraklardan yapacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle vatanımızın dört bir yandan kuşatıldığı bir dönemde Sivas’a ve Sivaslılara inanan Büyük Önderimiz Atatürk tarafından ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ anlayışıyla tutuşturulan bağımsızlık meşalesini taşıyan, Atatürk ilke ve devrimlerini yol gösterici olarak kabul eden ve her zaman ilham kaynağımız olan Sivas Kongresi’nin 105’inci yılını kutluyor, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını rahmetle, minnetle anıyorum.
Sivas Kongresi’nin 105. Yılı hepimize kutlu olsun!