reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Ulaşamıyoruz

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ulaşamıyoruz

Farkında mıyız bilmiyorum ama son birkaç yıldır aksayan tökezleyen o kadar çok noktamız var ki. Geçmişte derdest edip, kaldırıp attığımız hatta unuttuğumuz ve unutmaya yüz tutmuş onca hadiseyi, bu toplumun bugün misliyle yaşıyor olması kabul edilir gibi değil ki.

Şehri yazıyoruz, neyini yazıyorsunuz diyorlar, iyisini kötüsünü yazıyoruz ama iyileri yazmayalı o kadar çok zaman oldu ki. Kötüleri yazmaktan yorulduk ve bıktık.

Artık yazmaktan bile yorulduk. Yazdıkça okumak zorunda kaldığımız her acımızın, her kanayan yaramızın iyileştirilmediğini, yeniden kanamaya başladığını, kabuğunun soyulduğunu görünce, bir kez daha yoruluyoruz.

Dün şehrin trafiğini yazmıştım, yine yazdım. Bu şehrin trafiğini çözmekle sorumlu olanların aslında, şehrin trafiğinin en büyük sorunlusu olduğunu.

Her geçen gün daha da kaotikleşen ve kronikleşen trafik sorunu, kartopu iken, çığ değil bir yanardağ gibi oldu.

Şehirde adım atacak yer yok. Belediye ulaşım hizmetleri ne yapıyor bilmiyoruz. Kendileri biliyor mu onu da bilmiyoruz. Kavşaklar, çizgiler, yaya geçitleri, reklam tabelaları, kaldırımların içler acısı halleri.

En azından; Otopark ihalesi iptal oldu öyle değil mi, alın elinize bir bidon kireç, iki fırça iki görevli. Otopark yerlerini ortalama araç genişlikleri kadar ayırın. Başına bir görevli dikmenize gerek yok. “Kendine ayrılan sınırlar dışına park edecek araçlar cezai işleme tabi tutulacaktır!” yazıverin. Uymadılar mı, Emniyet orada. İki, üç, dördüncü cezanın ertesi günü kimsenin daha başka bir yere park etmediğini göreceksiniz.

Hadi bir ipucu daha vereyim. Her cadde de, iki araçlık kargo ve indir boşalt araçları için yer tahsis edin, kırmızı beyaz’a boyayın aynı uyarıyı oraya da yapın.

Halk otobüslerinin bekleme ve kalkış sürelerinde ciddi sorunlar var. Aynı durakta özellikle kimi zaman 3-4 otobüsün gelip beklediği, trafiğin tıkandığı oluyor. Buna bir el atıverin.

Çöp toplama saatlerinin, mesai saatlerinin başlangıç ve bitiş saatlerinden en az birer saat farklılıkla olması daha doğru olmaz mı?

Evinize varmak üzersiniz, yada sabah işinize gitmek üzere. Yolun tıkandığını görüyorsunuz. Yolun sonunda bir çalışma gözüküyor, ya su, ya kaldırım ya asfalt falan.

Peki diyorsunuz, “Yahu vicdansız herifler, bu yola girmeden ben yolda çalışma olduğunu öğrensem, farklı güzergah ve ulaşım araçlarıyla trafiğe girerdim, bu Allahtan reva mı?” diye çok sorduğum, hatta soruma sinir katsayımı kattığım günlerde oldu.

Aslında karmaşık gibi gözüken ama son derece basit ve küçük manevralarla, belediyenin (Benim nazarımda) son derece iyi giden hizmetlerine, köstek değil, destek olmalı, ulaşımsız hizmetler müdürlüğü.

Sadece bir belediye ile sınırlasak aksayan ulaşımı, son derece haksızlık etmiş oluruz. Favori olan Karayolları’nın şehre ne yaptığını daha doğrusu ne yapmadığını sayalım. Her iki—üç senede yap-boz yapılan yollar. Başı çuvala taşeron firma sorumsuzlukları. Eline bayrak alıp, geç abi, yavaşla abi sağa dön abi modunda bir görevli. Dökülen kum-çakıl harfiyat’ın temizlenmesi fermana mahsus.Yolda yapılan çalışmanın halka haber verilmeden, palas pandıras işe koyulma.

İşte öylesine çala-kalem bir çalışma vari.

Hızlı trenimiz evlere şenlik, 2 buçuk saatle başlayan 4 saat 20 dakikaya çıkan, hızlı tren macerası.İnsan ilişkilerinden uzak, bilgisi olmayan görevliler.

İşte bu şehrin trafiğinden kısa bir resim size.

Sahi ülkeyi yazamadım.

 

YORUM YAP