reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Utanır mıyız?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Utanır mıyız?

Bu hafta hiç yazmak istemedim, kaç defa yazdım kaç defa bozdum bilmiyorum.

İnsanlığımdan utandım, usandım,yine utandım, yine usandım.

Bir alçağın yaptığı alçaklığa değil, o alçaklığa ses çıkartmamayı, o alçaklığa göz yummaya, o alçaklığı meşrulaştıran ve o alçaktan daha alçakça davrananlardan. Ben utandım..

Ama onlar utanmadı…

Devletimin adına konuşamayanlardan, ses çıkartamayanlardan utandım.

Ama onlar utanmadı..

Yaşamamış mıdır bu hayatı?

Yaşadık diyebilir miyiz?

Peki yaşadık mı, yaşıyor muyuz bizler?

Kim yaşadım der, öpmemişse yağmuru.

Parmaklarında gezdirmemişse güneşin nazını sabahın seherinde, okşamamışsa bir çocuğun başını, sıcacık ekmeğin kokusunu çekmemişse ciğerlerine gülümseyerek, kim yaşadım der. Yolda yürürken yanından geçen çocuğa göz kırpmamışsa, bir bankta uzun uzun oturup kuşları seyretmemişse ve bulutlardan senaryolar yazmamışsa, göğü kendince boyamamışsa, tenhada yürürken bir türkü tutturmamışsa, kim yaşadım der. Yolundan çekilmemişse karıncaların, yoluna çıkmamışsa aç kuşların, kapılmamışsa serinliğine suların, kim yaşadım der.

Okuduğunuz bir romanın kahramanı olmadıysanız, koklayıp sindirmediyseniz o romanı, yaşamış mısınızdır?

Hayatın tomurcuk çağında, goncaya yüz tutmuşken, bir kahpe el dalınızı koparıyorsa yaşamış mısınızdır sizce?

Sorsak ona, öyle.

Yolda karşılaştığın herkesle selamlaşıyorsan, rüzgarla konuşuyorsan, işe aşkla koşuyorsan, durma!Bırakın onlarda koşsun!

Hiç tanımadığın birine şemsiye uzattığında, eşyalarını taşıdığında bir yabancının, otobüste yetersiz bakiyeyi duyduğunda atılıp kendi kartını bastığında, yer verdiğinde yaşlı bir teyzeye, yoldan geçerken park etmeye çalışan araca: topla topla topla! dediğinde hadi hafiflemedim de.

Çay bardağını avucunda, parmaklarını yeni doğmuş bebeğin parmaklarında, başını sevdiğinin dizinde, gözlerini bir şiirde dinlendirmezsen gönlün yorulur evvela. Şarkı söylemişsen mutfakta, susmuşsan dostla kavgada, sövmüşsen bir haine, sormuşsan hatrını kırıldığının, en çok konuştuğun Allah’sa, sen hep böyle içini dinleyen.

Merak etme, o Allah duyandır, görendir.

Ayakların kalabalıklarda içindeki ritme uyuyorsa ve daha sağlam basıyorsa yere bir seher vakti ve naif yürüyorsa incitmemek için toprağı, dalsız yaprağı, böceği, öpüp başına koy ayaklarına güç veren bu yüreği. Kalbiyle düşünenlerdensen tebrik et kendini zîra bu, ikisini kullanmaktan da aciz olanların devri.

Yaşa, yaşayabildiğin kadar. Yaşamak dediğin, yaşamayı bildiğin kadardır..

Sağlıcakla kalın.

YORUM YAP