reklam
reklam
DOLAR36,5572% 0.21
EURO39,5638% -0.1
STERLIN47,1221% -0.13
FRANG41,6220% 0.37
ALTIN3.414,58% 0,07
BITCOIN81.836,38-4.532

VAKTİNE KALAN SÜRE

:
için vakti

Uyu uyu yat uyu

Yayınlanma Tarihi : Google News
Uyu uyu yat uyu

Daha neler öğreneceğim, kim bilir? Bir de öğrendiklerimi fukara belleğim de tutabilsem. Gençlik işte
kafamda kavak yelleri esiyor. Ben bir şey yakalıyorum, kavak yeli esiyor, silip süpürüyor. Kendimi
övmeyi, kasım, kasım kasılmayı bir yana bırakıp ne öğrendiğimi yazayım: Deliye göre her gün bayram
derler ya, bugün tam bana göre bir gün buldum. Boyu boyuma, huyu huyuma uygun. Bir de
gecelerime uygun olsaydı, kıyıp da tadından yiyemezdim.
Meğer 14 Mart dünya uyku günüymüş. Ama o günü doktorlara yani bilumum tıpçılara ayırdım.
Meşrebime uygun olduğu için uyku gününü on gün önceden kutlamak istedim.

Zaten doğar doğmaz ninnilerle uyutulan biz değil miyiz? Eskiden okula alfabe iye başlar harfleri
öğrenirdik. Sıra “U” harfine gelince ilk gördüğümüz kelime “Uyu” olmuştu: “Ali Yat Yat Uyu, Uyu Uyu
Yat Ali, Yaşa Ali Yaşa.” nasıl ki, bütün sevgililerin adı Leyla ise, Anadolu çocuklarının adı da “Ali”ydi.
Asker ocağında da okuma yazmanın öğretildiği okulların adına “Ali mektebi” derlerdi.

Hasılı bizler okuma yazma öğretilirken her harf için verilen emir ya da öğütlerden “Uyu!” eylemine
hep sadık kaldık. Gönüllü olarak, bağımlı olarak, uyumaya devam ettik. Kulağımızın dibinde davul
çalsa, toplar patlasa, ninni sanıp uyu uyu uyuyakalmışız.

Urdu dilince çok ahenkli ama, ben Türkçesini kopyalayayım. Muhammed İkbal’in şiirini çok severim:

“Derin uykuya dalan gonca uyan, uyan kalk;
Nergis gibi gözünü açıp etrafına bak;
Safâ sarayımızı keder talan etti bak;
Kuşlar ötüyor uyan!

Derin uykudan uyan!
Bak bütün Şark ne halde,
Külü göğe savrulmuş..
Boğulmuş bir inilti, susuyor…

Eseri yok.. Bu kaybolmuş bir feryat.
Bu toprakta her zerre bir muzdarip nazardır.
Hindistan’dan isyan et; Semerkand’dan,

Ey dünyayı gören göz, anlayan göz!
Uyan da gör ne haldedir cihan!
Uyan derin uykudan,
Derin uykudan uyan!
Derin uykudan uyan!

Peki uyandık mı? Ne gezer. Ne Pakistan ne Türkiye ne İslâm alemi… Horlaya horlaya “bi-hal” oluyoruz.
Metin Eloğlu’nun da uyanmayla ilgili bir şiiri bunun benzeği. Ancak olana toplumsal uyanmadan çok
ferdi uyanma olarak bakabiliriz:
“Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin?
Uyuyan platonik sevgilimin başucunda şu şarkıyı söylemeyi düşlemişimdir. “Uykuda mısın sevgili
yârim uyan uyan / Aç pencereni göreyim yüzünü uyan uyan…” Benim şu halime bakın ne tezatlar
içdeyim. “Düşlemişim, “ diyorum. Ancak uyuyan kimse düş görür. Kim bilir ki, platonik aşkımın
milletim, uyunmasını istediğimin de milletimin bizatihi kendisi olduğunu.

YORUM YAP