reklam
reklam
DOLAR42,4503% 0
EURO49,5911% 0.07
STERLIN56,8061% 0.17
FRANG52,9239% -0.31
ALTIN5.751,98% 0,20
BITCOIN92.833,550.419

Yalancı Çoban Hikayesi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Yalancı Çoban Hikayesi

Meşhurdur bu yalancı çobanın hikayesi ama hatırlamayanlar, bilmeyenler için kısaca bir esip geçelim üzerinden. Vaktiyle köyün birinde bir çoban varmış, koyunları alıp yaylıma götürür akşamda gerip köye getirip sahiplerine teslim edermiş.

Bu çoban köylünün ilgisizliğinden yılmış olacak ki, “Şunlara bir oyun oynayayım!” demiş ve koyunlar yaylımdayken koşa koşa köye gelip, “Ey Ahali yetişin koyunlarımıza kurt dadandı, koyunlarımızı kaçırıp öldürüyorlar” demiş.

Ahali son hızla eline değnek, tırmık, kazma ne varsa alıp koşmuş , bir de ne görsünler ne kurt var ne koyunlarda zayiat. Herkes çobana dönmüş ve “Nedir bu?” diye sorunca.

Size bir oyun oynadım demiş.

Aradan geçmiş birkaç yıl, çoban yine aynı dümeni tekrarlamış, köylüyü ne yapsın, yine aynı şekilde, eline sopayı değneği alan koşmuş.

Yine bakmışlar ki , ne kurt var, ne koyunlar kayıp..

Tabi çobana kızmışlar.

Aradan geçmiş  3-5 yıl.

Çoban aynı oyunu oynama kalkınca, bu defa ahali yememiş ama kurtlar bütün sürüyü yemişler.

Çobanın daha önce yaptığı numaraların sonucu koca sürü ortadan kaybolmuş.

Bugünlerde bir kurt-koyun hikayesi var. Özellikle son gelinen süreçte, aslında perde arkasında daha büyük bir oyunun oynandığı ve bizlerin gördüğünün sadece madalyonun bir yüzü olduğu, asıl tehlikenin daha sonra ve daha geride olduğu iddiası.

Korkum yalancı çoban hikayesidir aslında.

Geçmişte yaşanan onca elim hadise ve kaotik ortamdan bir şekilde çıkan Türkiye’nin, geldiğimiz süreçte birlik ve beraberlik, dayanışma ruhunun, Yalancı Çoban hikayesinde olduğu gibi, karşılıksız kalması ve ülkemizin çok farklı bir şekilde zarar görmesi.

Kimin yalancı çoban, kimin hikayeyi uydurduğuna halkımızın feraseti karar verecektir. Ama tehlike, bu feraset sınavının bu ülkeye getirilmesidir.

Son dönemde, bu ferasetini oldukça yitiren halkımızın değer yargıları ve kabullenme davranışlarının, yüzseksen derece değiştiğine yakinen şahit değil miyiz?

Paylaşma, merhamet, adalet, eşitlik vb gibi erdemsel davranışlar biçiminden, enaniyetçi, bencil, egoizm nirvanasında bir nesil karşımıza çıkartan bu anlayışı kabullenmek mümkün olamayacağına göre, fakat elimizde de başka bir anlayışta bir halk bulunmadığına göre, ne yapabiliriz buna kafa yormak lazım.

Sırf ekonomik nedenlerden dolayı, tarifinde zorlandığım bu davranış silsilesinin toplumsal olaylara etkisi, inanın bir gün önceki gibi bile değildir.

Sokakta kavga eden bir kedi köpeği bile ayıran halktan, birbirlerine silahla saldıran karı-kocanın saldırılarını sadece seyretmekle kalan bir halkın, bu sınavdaki izdüşümü berbattan öteye gidemeyecektir.

Allah bu saatten  bizi o sınavla imtihan etmesin inşallah..

YORUM YAP