
İşimizin artık çok zor olduğunu görmekteyiz. Bu oynadığımız futbol ve aldığımız sonuçlarla kalan maçlara umutla bakmak gerçekten hayalcilik olur. Yani bizim ligde kalmamız için çok önemli mucizelere ihtiyaç var. Futbolda bu mucizeler gerçekleşir mi? Bazen gerçekleşebilir ama gerçekleşmeme oranı oldukça yüksek ihtimal olarak gözüküyor.
Bu sezon başından itibaren başladığımız sıkıntılı süreci adeta göz göre göre geldiğimizi belirtmek gerekir. Alınan futbolcuların yetersizliğinden tutun maçlara şehir olarak konsantre olamadığımıza kadar birçok konuda ne yazık ki sınıfta kaldık. İkinci yarının ikinci haftasında Kayserispor’u farklı yendik. O maçtan sonra bir bize bakalım, birde rakibe. İnanmak bu olsa gerek.
Yaptığımız transferlere bakınca takıma katkı verecek oyuncu neredeyse yok noktasında. Bu sezon takıma katkı alabildiğimiz oyuncular ya eski oyuncularımız ya da Süper Lig’de daha önce rakibi olarak mücadele verdiğimiz ve de tanıdığımız oyuncular diyorum. Onun haricinde transfer edilen birçok futbolcunun Sivasspor’a hiçbir katkı vermediğinin altını çizmek isterim. Bu kötü gidişi tamamen yanlış transferlere bağlamak istemiyorum. Takım yönetimi anlamında da sıkıntılar yaşadık. Tabii bu sezon takımın başında yer alan Bahattin Eken’in çok fazla tecrübeli bir isim olmaması ve de yanında güçlü bir yönetim kurulu olmaması bu sürece gelmemize en büyük etkenlerden bir tanesi oldu. Bir çok konuda ya geç kalındı yada işlem yapılamadı. Bazı isimler kendini takımın üstünde gördüler.
Bir diğer önemli konuda, Mecnun başkanın Kulübü bırakıp federasyona gitmesi oldu. Bizim adımıza sonun başlangıcı oldu diyebilirim. Kulüp haksızlığa uğrasa bile kimse konuşamadı. Bu ligde de çok konuşan çok iş yapıyor.
Daha önceki sezonlara baktığımızda Mecnun başkan cezaevinde olduğu süreçte bile Sivasspor’da işlerin tıkır tıkır yürüdüğünü bilmekteyiz. Yani böylesine sıkıntılı bir süreci hiç yaşamadık desek yeridir.
Bugün oynadığımız Kasımpaşa karşılaşmasına baktığımızda hiçbir pozisyon geliştiremeden kalemize de gol gördüğümüzü ne yazık ki gol aradığımız dakikalarda da ikinci golü kalemizde gördüğümüz bir durum ile karşı karşıya kaldık. Süper ligin altında yer alan diğer takımlara baktığımızda olağanüstü mücadele verip puan için rakibi zorlayan bir görüntü çizerken biz maalesef kaderimize razı olmuş bir görüntü çiziyoruz.
Haftalar öncesinde de bazı yazılarımda özellikle belirtmiştim hiç kimse bu takımın üzerinde değildir diye. Son haftalara baktığımızda adeta takımın üzerinde kendini gören bir rey Manaj Sivasspor’un başarısızlığında da önemli rol oynadığını görmekteyiz. Takıma istenilen katkıyı sağlayamazken hem de takım oyuncularının motive etmek yerine oyundan düşürecek işler yapmasını gösterebilirim. Son iki maçta yaptığı hareketler hiç kabul görecek hareketler değil. En kritik anda penaltı atıyor, sanki halı sahada adam, duran top kullanıyor dağlara taşlara. İsmin ne olursa olsun forma kutsaldır. Şayet o formayı terletmiyorsan giymeyeceksin. Hiçbir futbolcuda bu takımda babasının hayrına oynamıyor. Mücadele etmeden yenilmek hazmedilecek gibi değil. Gerçekten bu futbolcu topluluğu ile işimiz mucizelere kalıyor, diyorum.




