Yazımızın başlığı ismini bir çoğumuzun söylemekten imtina edip, çekindiği, egzotik dünyanın gizemlileri değil. Gözle görüp, elle tuttuğunuz, dokunup çekip aldığınız üç harfliler.
Bu hafta yazımızın konusu, sizin hafta içinde gündeminize gelen üç harfli marketler. Hedef gösterilen üç harfli marketler var ya onlar.
Yazımızın detayına inmeden geçen hafta içinde şehrimize gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, şehrin tüccar ve esnafıyla yaptığı toplantıda sarfettiği bazı sözler dikkatimi çekti.
Sivas’ta bulunan 1. ve 2. Organize Bölgesi’nin tamamının cazibe merkezi kapsamına alınması talebi olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu vurguluyordu.
Sebebini de şöyle açıkılıyor, yine basından öğrendiğimiz kadarıyla. “ 20 yıldır araziyi boş boş bekletmişsiniz, tek kuruş yatırım yapmamışsınız, şimdi nereden çıktı. Bunun altında siyasi saikler var. Bu şekilde davranırsak, önünü alamayız.” Bu konuşmada haklılık payı var mı, derseniz? Bence var..
Ancak, vermek istediği asıl mesaj bu mu?
20 yıl önce Sivas’ın bakanı olan bir isim vardı, o isim dönemine atıfta bulunmak işin bir boyutu. Diğeri Ticaret Odası seçimleri yeni bitmiş ve seçimi muhalif bir isim kazanmış, bu da yine muhalif basın ve medyanın kaleminde “Sivas Ticaret Odası seçimlerini iktidarın desteklediği aday farklı kaybetti” şeklinde yansımış.
Ki asla katılmam, nedeni her iki adaya ve çevresine de farklı siyasi görüş ve çevrelerden destek vardı. Önceki başkanda Sivas’ın tamamının teşvik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği katıldığı her ortamda dile getiren açık yürekli ve siyasi beklentisi olmayan, kimseden de çekinmeyen bir isimdi.
Sivas’ın tamamının cazibe merkezi kapsamına alınmasını dile getiren yeni oda ve meclis başkanı olmuş. Acaba içten içe bir sitem mi?
Bilinmezlerle dolu denklem.
Hatta tamamı cazibe merkezi olan ve ciddi teşvikleri olan özellikle demiryolu yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan araç ve ekipman üretimi üzerine ihdas edilmiş bir alanda kurulan son dönemde parlayan fabrikalara ait ortaklıklar ve ünvanların kamuyounda sıkça konuşuluyor olması.
Bilinmez içinde bilinmez işte.
Ben Sanayi Bakanımızdan Seyfebeli projesi ile ilgili açıklama yapmasını beklerdim.
Hala bekliyorum.Yoksa seçim önü konuşacak, yazacak çok malzeme çıkacak…
3 HARFLİLER
Biliyorum, bu konuyu defalarca işleyen, dile getiren benim. Raf fiyatlarına yetişemiyoruz, önceden 3-4 ayda bir değişen etiketlerin, değişim süresi ortalaması 7-8 güne kadar indi. Bu konuda en muzdarip olanlardan birisiyim. Çünkü yerelde bunu dile getiren, eli kalem tutan sayısı az. Körler sağırları oynuyorlar ama şehre ve bu şehri yönetenlere en büyük kötülüğü ise onlar yapmaya devam ediyor.
Varsın yapsınlar.
Ancak haksızlık etmeyelim. Reklam olmasın diye isimlerinden bahsetmeyelim ama Her ve Şey marketler olsun. Zaten her şey var. İğneden sabuna, tekneden karavana. Kavanozda boncuktan, damdaki saksağana kadar.
Doğrudur, yanlıştır. Yurtdışında da var bu tür marketlerden. Fiyatlandırmaları da benzer özellikler taşıyor. Yurtdışına çıktığınızda biraz ucuz kalite bir şeyler arıyorsanız Her ve Şey marketlerinden yeterince ve sıkça var.
Ama yine haksızlık etmeyelim.
Sivas’ı gözünüzün önüne getirin. Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı diye reklamı yapılıp açılıp kapanan kaç büyük çaplı market biliyorsunuz? Sayalım mı?
Ben sayayım, 1,2,3,4,5,6,7….15 galiba vardır. Amipler gibi bölünüp çoğalan. Ama sonunda ticari hayatına son veren.. Bunların geride bıraktığı mağdurlar. İcra davaları, iş mahkemeleri.. yüzlerce binlerce dosya..
Bu birincisi.
Diğeri? İki elmayı rafından alıp, poşete koyamazsınız,Manav reyonundaki görevlisinin hışmına yenik düşersiniz, elinize işaret etseniz, alacağınız cevap belli. (Bunları kime satacaaak abiiii) Eğer cüssenizde biraz zayıf ve gözüne kestirirse, dayak yemeden çıkarsanız ne mutlu. Ya kasap reyonu, kaç defa istediğiniz bir kıymayı, eti satın alabildiniz. O dediğiniz Her ve Şey marketleri etiket üzerinde miad silme yeniden miad basma işlerini herhalde yapmıyorlardır. O yüzden tarihi geçen ürün dökülüyor.
Daha çok şey yazarım da, neyse…
Yine asgari ücret çılgınlığına değinelim. Yapmayın beyler, etmeyin, kıymayın bu insanlara.. Bu hafta içinde Hikmet Işık Caddesi üzerinde üç esnaf kardeşimize ait işyeri bir nedenle (Kira-İşçilik-Maliyetler) vb. sebeplerle kapandı ve kapanıyor. Yarın belki onlarcası.
Vazgeçin bu çılgınlıktan. Belki daha sonra çılgınlık yapmaya fırsatınız bile olmayacak..
Üniversite hastanesine girip çıkan her Sivas’lının tanıdığı bir yüzdü Polis Mustafa Leventoğlu. Otomasyon çalışmalarında da bir süre dostluğumuz olmuştu. Geçtiğimiz hafta sonu vefat haberini aldım. Rabbim cennetine meskun etsin..Yakınlarına sabır diliyorum.
Yine Sivas Milletvekilimiz, birkaç dönem birlikte çalıştığım değerli dostumuz Semiha Ekinci Hanım’ın babası Ali Osman Ekinci amcamıza da rahmet diliyorum. Sevenlerinin başı sağolsun.