Sivas, kadim şehir
Sivas,doğuyu-batıya,güneyi -kuzeye bağlayan önemli bir şehir
Sivas, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı, yiğidin harman olduğu bir şehir
Sivas üzerine bu güne kadar çok sözler sarf edildi.
Gerçekten de Sivas, tarihi dokusu ile Türkiye’nin en gözde ve özel şehirlerinden birisi. Medeniyetler şehri Sivas’ı anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır.
Sivas, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinin yaşandığı bir şehir.
Ama, bu şehirde yaşanan birlik ve beraberlik kıskanılmaya başladı.
Sivas Valisi Salih Ayhan’ın hayata geçirdiği ve Türkiye genelinde adından söz ettiren projeler. Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’in insan odaklı çalışmaları ve sosyal belediyecilik anlayışı ile ilgili hizmetleri. Kurum ve kuruluşlar arasındaki birlik ve beraberlik
“Ben “ duygusundan uzak “Biz “ duygusu ile ortak çalışma ve bu çalışmaların getirdiği başarılar birilerini kıskandırmaya başladı.
Gerçeği görmemezlikten gelen aynaya bakmaktan dahi kaçınan klavye kahramanları sanal alemde hazımsızlıklarını ve kıskançlıklarını açıkça sergilemeye başladı.
Kıskançlık, içerisinde özgüven eksikliği ve yetersizlik duygularını barındırır. Kişinin veya kişilerin öz güveninde eksiklik olduğu zaman, kendilerini yetersiz, değersiz ve önemsiz hissetmeye başlarlar.
İki yüzlülük ve riyakarlıkla ön plana çıkan ve kendilerinde bir varlık hisseden bu tipleri bu günlerde çok görmeye başladık.
Birlik ve beraberlik, ortak çalışma ve bu çalışmaların getirdiği başarıyı hazmedemeyenler dedikodu mekanizmasını çalıştırarak kendilerini ön plana çıkarıp bir varlık hisseden bu türler aynaya baksalar gerçeklerle yüzleşecekler ama, bunu dahi beceremeyecek kadar aciz durumdalar. Kısacası kendilerini dev aynasında görüyorlar ama, sonuç deve kuşu misali
Mevlana, ne güzel öğütlerde bulunmuş ama, bu türler bu öğütlerden bile nasiplenecek kadar yürekli değiller.
Gelin Mevlanın 7 öğüdüne kulak verelim.
“Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol.” sözünde Mevlana herkese eşit ve cömert davranılması gerektiğini ve insanlara akarsu gibi ulaşabilmemiz gerektiğini anlatmaktadır.
“Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.” sözünde Mevlana insanları bir güneş gibi ısıtmalı şefkat ve sevgi ile ısıtmamız gerektiğini anlatmak istemiş merhamet dileyen insanlara karşı merhametli olmamız merhametli davranmamız gerektiğini anlatmaktadır.
“Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.” Mevlana bi gece gibi kötülükleri ve hataları insanlara açık etmememiz gerektiğini söylemiştir.
“Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.” bir ölü ne kadar sessiz ise o kadar hisset ve asabiyet karşısında sessiz , bir ölü ne kadar sakin ise hiddete ve asabiyete karşı o kadar sakin olmamız gerektiğini anlatmıştır.
“Tevazu ve alçak gönüllükte toprak gibi ol.” Toprağa su ve güneşi verdiğimizde bize sunduğu meyveler gibi insanlara alçak gönüllü davranıp karşılığında böbürlenip övünmemeliyiz.
“Hoşgörülülükte deniz gibi ol.” Mevlana hoşgörülü davranmayı denizler gibi düşünüp bol ve engin oluşundan bahsetmiştir. Bizlerin de denizler gibi engin davranmamız gerektiğinden bahsetmiştir.
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” Mevlana bu son öğütün de insanlara olması gerektiği gibi davranıp dolandırmamak ya da insanları aldatmamamız gerektiğini ikiyüzlü olunmasının yanlış olacağını anlatmıştır.
Bu sözlerin üzerine söz söylemek çok yanlış olur.
Şehri kıskananlar,şehirde yapılanları görmemezlikten gelenler,.dedikodu mekanizmasını çalıştırıp kişiler üzerinde etkili olmak isteyenler,”biz duygusundan uzak “ ben “ duygusu ile kendilerinde bir varlık hissedenler size tavsiyem
Ya olduğunuz gibi görünün,ya da göründüğünüz gibi olun.
Bukalemun olmaya gerek yok.