reklam
reklam
DOLAR42,5220% -0.02
EURO49,6315% -0.15
STERLIN56,7733% -0.19
FRANG52,9276% 0.02
ALTIN5.743,51% -0,16
BITCOIN92.413,44-1.225

Canımız yanmaya devam ediyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Canımız yanmaya devam ediyor

Sessiz, sakin, baskısız boş tribünler de deplasman havasının sadece saha içinden ibaret olduğu bir maç. Ne hakem baskısı var ne taraftar gürültüsü. Ama yine de Sivasspor düşmeye devam ediyor. Üstelik öyle bir düşüş ki; sadece skor tabelasında değil, ruh olarak da, kimya olarak da, şehir olarak da çöküyoruz.
Geçen haftaki kadroyu bozmadan çıkan Osman Zeki Korkmaz’ın öğrencileri, maçın başında durgun orta alanı olan rakip karşısında aslında maçı koparacak fırsatları bulur gibi oldu ama top tekniği ve oyun görüşü yüksek tecrübeli bir 10 numaran ve forvetin olsaydı, bu maç ilk yarıda bitmişti. Ama yok. Kamil bu rol için ışık veriyor ama henüz yolun başında. Forvet hattını söylemiyorum bile.
Badji diye gol ayağımız var sözde..Ama bu oyuncu şuan için ve bana göre sonrasında da ne bu ligin ne de Sivasspor’un seviyesinde. Oyun içi varyasyonlarda yok, bitiriciliği yok, arkası dönük oyunda varlık gösteremiyor, kafa toplarında etkisiz, pozisyon sezgisi zayıf. Gaziantepspor’dan neden gönderildiğini bugün bir kez daha anlamış olduk.
Diğer kanat forvetleride kendi kendilerine halı sahada oynuyormuş gibi bir varlar gibiler ama hiç yoklar.
Defans bloğu desen Okan–Emirhan uyumu hâlâ arayışta. Okan’ın Diagne karşısında düştüğü durum tam bir zaaf görüntüsüydü. Arkası dönük her topta Diagne rahatça döndü ve ilk golü de bu amatörce zaafiyetten yedik. İkinci yarı başlar başlamaz, daha birinci dakikada gelen gol ise hem oyuncu paylaşımındaki anlaşmazlığın hem de mental çöküşün resmi gibiydi. Rakip daha motive oldu, bastırdı; Sivasspor ise tam aksine düştü, top kayıpları arttı ve üçüncü gol de kaçınılmaz oldu.
Bu ligde tecrübe çok ama çok önemli. Bazen bir–iki tecrübeli oyuncu, bir maçı tek başına aldırabilir. Rakibin kadrosunda böyle oyuncular varken, bizde maalesef yok. Sivasspor’un kadrosunda ligi bilen, oyunu okuyabilen, gerektiğinde takımı sırtlayacak isimler eksik. Defans ve orta sahaya acil şekilde tecrübeli transferler şart.
Takım ruhu desen, sahada eser yok. Oyuncular birbirini tanımıyor gibi, iletişim kopuk, soğuk, ruhsuz bir topluluk. Osman Zeki Korkmaz’ın oyun planı belki kâğıt üstünde var ama kan tutmadı belli ki. Böyle vasat ve kalitesiz hücum hattıyla maça başlıyorsun, sonra Bekir ve Emre hamleleriyle bir gol buluyorsun, hepsi bu. Samuel’in oyuna alınması ise maçın seyrini değiştirmekten çok oyuncu değiştirmek için değiştirilmiş tam bir soru işareti.
İlk iki maçta “uyum süreci, sezon başı sendromu” gibi gerekçelerle sabır gösterildi ama artık bahanelerin arkasına sığınılamaz. Bu takım moral olarak çökmüş, teknik–taktik bütünlüğü kaybolmuş, kimyasal bir reaksiyon veremeyen oyuncu grubuna dönüşmüş durumda.
Ne yapmak lazım dışarıdan neyi görüyoruz söyleyelim. Öncelikle transferde gecikmeden harekete geçilmeli. Orta saha ve hücuma kalite ve tecrübe şart. Bu ligin ne demek olduğunu bilen, baskıdan korkmayan, saha içi liderliği üstlenecek en az iki–üç isim acilen alınmalı. Savunmaya lider karakterli bir stoper gerekiyor; Okan–Emirhan hattına bu yük ağır geliyor.
İkinci olarak, teknik ekibin oyuncu psikolojisine dokunması lazım. Bu takım ruhunu kaybetmiş, kaygısı yüksek, özgüveni yerle bir. Mental hazırlık olmadan, sadece taktik antrenmanla bu işin yürümediği sahada çok belli.
Ve son olarak yönetim… Yiğidoların ne çile çektiğini görüyor musunuz? Onlarda düştüler ve sessizleştiler. Şehrin enerjisi tükeniyor, yiğidoların sabrı yine sınanıyor hemde daha ligin başında
Bu tabloyu izlemek kimsenin hakkı değil. Şimdi adım atma zamanı, profesyonelce, planlı ve ivedilikle!
Evet düştük… Hem de öyle bir düştük ki tadımız tuzumuz kalmadı. Canımız yanıyor daha yanmasın. Elbette hâlâ toparlama şansı var. Çünkü bu ligde düşen sadece puan değil, bazen bir ruh, bazen bir şehir olur. Biz bunu geçen seneden tecrübe ettik maalesef.

YORUM YAP