reklam
reklam
DOLAR42,5354% 0.06
EURO49,6340% 0.04
STERLIN56,8126% 0.04
FRANG52,9907% 0.19
ALTIN5.780,54% 0,48
BITCOIN91.973,45-1.344

Sivas Yarışa Nasıl Katılacak?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sivas Yarışa Nasıl Katılacak?

İşsizlik göçü zorluyor. Köyden kente, kentten metropole göç dalgası hız kesmeden sürüyor. Anadolu’nun kadim şehirlerinden Sivas ise bu göçün merkezinde. “Taşı toprağı altın” diyerek yollara düşen binlerce Sivaslı, ana-baba ocağını geride bırakıp büyük şehirlerde yeni hayatlar kurdu. Bugün İstanbul’da her on kişiden biri Sivaslı. Bu oran bile Sivas’ın nasıl bir göç gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu özetliyor.

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler, basınla bir araya geldi. Gelecekte artık ülkeler değil, şehirler yarışacak” dedi. Haklı bir tespit. Ancak burada sormamız gereken önemli bir soru var: Göç vermeye devam eden bir şehir bu yarışta nasıl söz sahibi olacak?

Cevap net: İş yok, yatırım yok, sosyal imkanlar sınırlı. Gençler üniversiteyi bitiriyor ama memlekette kalmanın bir gerekçesini bulamıyor. Hayat büyükşehirlerde dönüyor. Hal böyle olunca da doğduğu yere değil, doyduğu yere yöneliyor.

Sivas gibi şehirler, ancak kendi iç dinamiklerini harekete geçirerek, genç nüfusunu tutarak ve geleceğe dair umut vaat ederek diğer şehirlerle ve Avrupa kentleriyle yarışabilecek duruma gelebilir. Aksi takdirde, bir zamanlar Anadolu’nun kalbi sayılan bu topraklar, sadece doğduğu yeri terk edenlerin hikayelerinde yaşamaya devam edecektir.

Sadece ekonomik değil, sosyo-kültürel bir kopuş da yaşanıyor. Bugün İstanbul’da bir Sivaslı’nın çocuğu artık “memleketkelimesini bir bayram yeri,ana-baba ocağı, bir anı mekânı gibi algılıyor. Kalıcı bağlar kopuyor.

Peki Ne Yapmalı?

Öncelikle Sivas’ın kendi hikâyesini yeniden yazması gerekiyor. Bu hikâyede sadece gurbet olmamalı. Gençlerin kalabileceği, yatırımcının gelebileceği, iş adamının, sanatçı ve zanaatcının, çiftçinin, öğrencinin hayal kurabileceği bir şehir profili oluşturulmalı.

Sanayi yatırımları yetersiz.. Genel istatistiklere bakıldığı zaman Sivas’ın yüzde 60’ının tarım ve hayvancılıkla uğraştığını okursunuz ama köylü köyünden uzak,çiftci desen her geçen gün arazisinden ve hayvanlarından kurtulmanın yollarını arıyor.Köylerde dahi market ürünleri kullanılmaya başlandı.

Teknoloji, tarım, hayvancılık ve turizmi harmanlayan akıllı projelere ihtiyaç var. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı  kadim şehir Sivas’ın doğal ve tarihi zenginlikleri, gastronomisi, kültürel mirası bir avantaja çevrilebilir. Divriği Ulu Camii gibi dünya mirası değerlerin etrafında gelişen bir kültür ekonomisi inşa edilebilir.

Ulaşım altyapısı da bu dönüşümde kilit rol oynar. Hızlı tren bağlantıları, lojistik merkezler, modern karayolları… Tüm bunlar Sivas’ı Anadolu’nun merkezi değil, aynı zamanda cazibe merkezi de yapabilir.

Sivas, göç veren değil, göç alan bir şehir haline gelmek zorunda. Bunu başaramazsa yarışa bile katılamaz. Çünkü artık mesele sadece nüfus değil; nitelikli insanı tutabilmek, şehir kültürünü geliştirebilmek ve çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmektir.

Sivaslılar olarak elimizde güçlü bir hafıza, zengin bir kültür ve büyük bir insan kaynağı var. Şimdi bu potansiyeli memleketin geleceğine çevirecek akla, cesarete ve kararlılığa ihtiyacımız var.

Ne dersiniz ?…

YORUM YAP