reklam
reklam
DOLAR42,5357% 0.07
EURO49,6315% 0.06
STERLIN56,8506% 0.12
FRANG52,9777% 0.17
ALTIN5.776,47% 0,41
BITCOIN92.069,83-1.163

Aldırım İşgali

Yayınlanma Tarihi : Google News
Aldırım İşgali

Başlığa bakan bir çoğunuz, kaldırım işgalinden falan bahsedecekti galiba falan diyebilir. Hayır efendim, kaldırım işgali tabi ki önemli bir konu, hadi buna da değinelim ama. Bence en önemli mesele aldırım işgali. Yani aldırmak fiilinin, geniş zamanlı olabilirlik  durumundan bahsediyorum. Oturmak fiilinden oturum gibi vb.. işte.

Aldırmak çok önemli değil mi sizce. Mesele toplumun neye ne kadar aldırdığı .. Zihinlerin nelerle dolu olduğu, nelerle işgal edildiği gibi.

O çok önemli meselelere gelmeden önce kaldırım işgaline birkaç kelam edelim. Sivas Belediyesi zabıta ekipleri, yıllardır kaldırımda yürüyebilmek için kırk dombalak aşıp, bazı yerlerde amuda kalkarak geçmek zorunda olan Sivaslı hemşehrilerimiz için zabıta ekiplerini harekete geçirmiş. Başta zabıta müdürü arkadaşımız ve zabıtalarla birlikte esnafı uyarıyor ve “Bir daha ki gelmemize bunları görmeyelim aman ha!..Yoksa uf olursunuz.” Diyor.

Doğru da diyor da.. Bence de kesinlikle kalkmalı.  Bana göre Sivas’ın en vizyoner ve en çalışkan Belediye Başkanı Sami Aydın’ın zamanında bir dönem bu uygulama hayata geçirilmiş olsa da, esnaf örgütleri ve şehrin bir takım siyaset mekanizmaları bu konuda oldukça bir direnç gösterdi.

Sonunda o da pek yürümedi, tıpkı kaldırımda yayaların yürüyemediği gibi..

Bir çok defa yurt dışına gittim, Avrupa, Uzak Doğu, Arap Yarımadası.. Kaldırım işgali gördüğüm tek yer Arap ülkeleri oldu. Sadece  Avrupa ve uzak doğuda Pazar yerlerinde dışarıda bir şeylerin satıldığını gördüm.

Tam bir geri kalmışlık sendromunun yansımasıdır  aslında kaldırım işgali. Neredeyse yorgan mitil döşek serecek esnaflarımız var.

Hadi onlar yetmezmiş gibi, bir de kaldırımın tam orta yerinde ya elektrik dağıtım şirketlerinin panosu, ya telekomünikasyon şirketlerinin kocaman kocaman dağıtım panoları. Yani “biz sığdıkta siz kaldınız” der gibi olmuş aslında.  Hadi mesele yaya trafiğinden açılmışken sözü trafiğe çevirelim. Sivas’ta bu trafik işaretlerinin kerameti nedir mesela ben anlayamadım, anlayanınız var mı?

Kepçeli kavşağından Celal Bayar yönüne dönerken, size sağa dönüşe yeşil ışık yandığında aynı anda yayaya da yeşil ışık yakmayı nasıl beceriyorsunuz, bu işin esvabı mucizesi nedir mesela?

Ya da Ayyıldız kavşağında, üst kısımdan inip sola dönerken, hem size hem ana cadde üzerinden gelene aynı anda yeşil ışık yakmayı nasıl becerdiniz ben merak ediyorum. Bilmediğimiz bir trafik kuralı yada sırrı mı var?

Mevzu trafikken, gurbetçi arkadaşlar tatil için dönmeye başladı. Hani, Avrupa’da trafikte kuzu iken, memleketimde Leopar kesilen gurbetçi arkadaşlar. Orada yaya yola ayak bastığında, aracın frenine tam istim basıp, Türkiye’de kaldırıma çıkıp araç park eden, drift hayranı gurbetçiler.

Avrupa’da sokağa izmarit atamazken, Sivas’ın caddelerine gül döker gibi, araç kültablalarını, dondurma kağıtlarını, çocuk bezlerini atan sınıfsızlar..

Batı’da gördüğü ayrışma kompleksinin yansımasını, burada mikrofonlara, döviz bürolarına ve trafiğe çıkarak gideren gurbetçi vatandaşlar. Tabi ki insan olmanın erdemini taşıyanları tenzih edelim…

Ya ben size aldırım işgalini anlatacaktım, beni bir kaldırıma çıkardınız sayfanın sonu geldi. Neden Suriye’nin geldiği noktaya aldırmadığımızı, yeni terörsüz Türkiye meselesine neden aldırmadığımızı, neden ekonomi ve adalet kavramına kafa yorup aldırmadığımızı tartışacaktık.

Neden tartışamadık sizce?

Aldırmadığınız için olabilir mi?

 

YORUM YAP