reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Sahipsiz

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sahipsiz

Kahrolası Alamanya serüveni başladığı yıllar, “Gurbetten Sılaya, Virane Olmuş Köyüm, Alamanya Acı Vatan” türküleri 45’likler, 33’lüklerde çalınırdı.

70’li yılların başında başlayan bu ağıt türküleri, memleketine dönen gurbetçinin, döndüğünde gördüğü manzara için söylediği türkülerdir.

Sahipsiz köyler, zamanla kasabaya, kazaya, beldeye ve şehirlere, hatta memleketlere döndü.

Şimdi diyorum ki ben, “Sahipsiz Şehrim..”

Siz bakmayın hamasi nutuklara, “Bu şehri şahlandıracağız, uçuracağız.” Salvolarına. Sahipsiz bu şehir kardeşim sahipsiz.

Dünden beri sahipsiz. Bu dün, dün ki dün değil. Daha önce ki dün, ondan daha da önceki dün. Biz bu şehri çoktan kaybettik. Kan kaybından kaybettik, travmadan, bir türlü düşmeyen ateşten kaybettik.

Eli kalem tutanları, vizyon ve proje sahibi olanları, Aydın’ları, öngörüsü yüksek olanları kaybettik. İşte bunlar bu şehrin alyuvarlarıydı. Kalbiydi, karaciğeriydi.Soluk borusuydu, akciğeriydi.

Şimdi çapsız, çevresiz, çehresiz bir çuvala düştük.Çırpınıp duruyoruz.

Bir tarafım, daha beter olmayı fazlasıyla hak ettik derken, diğer bir tarafım, “ya bu sabiler, onların günahı nedir?”  Diye soruyor.

Kaç gündür şu şehrin rezalet trafiğinde boğuşuyoruz, kontrolü, denetimi olmayan, sahipsiz, sorumsuz caddeler. STK’lar açılışlarda, yemekli toplantılarda, düğünlerde, sünnetlerde boy gösteredursun, ilin bürokratları nerede, ne iş yapar bilemiyoruz..

Basın kendi kuyusunu kazmakla meşgulken, birileri malı götürme telaşındayken, bana ne, size ne memleket derdinden, öyle değil mi?

Kimileri yeşil sandukalara dayadığı sırtını, kimilerinin ranta çevirme arzusu mezarına atılacak iki kürek toprağı.

Öyle ya, sana ne bana ne, Sivas’tan..

Bu şehrin susuzluğu ne olacak önümüzdeki kış sonu kaç kişi dert ediyor sanıyorsunuz?

Bu şehrin, DSİ Bölge müdürlüğünde, proje üretilsin diye çalışanları yok mu? Bu şehrin belediyesinde, su konusunda kafa yoran var mıdır acep?

Yok!.. Olsaydı zaten böyle olmazdı.

Bu şehrin tıkanmışlığına çözüm üreten var mıdır sizce? Çözüm üretebilecek teknik bilgi ve beceride kaç kişi vardır ve nerededir?

Bu şehrin istihdam sorunu, kurumlara  güvenlik görevlisini tıka basa doldurmayla çözemediğiniz gibi,  3-5 ay sonraya randevu verilmesini engelleyemeyen sağlık sisteminin, şehre salgıladığı zehrin panzehrini bulamadığınız sürece, bu şehrin kalbini sıkıştıracaksınız.

Depremden sonra kaç insan geldi bu şehre belli mi?

Bu şehrin altyapısı, üst yapısı bu kadar insanı taşıyacabilecek kadar mıydı? Sadece depremzedeler mi? Ya kaçak göçekler, sığınmacılar, mülteciler.?

Onlardan ne kadarını ağırlıyoruz.

On, yüz, bin, onbin, yüzbin milyon, kaç? Allah rızası için bir yetkili çıkıp ta cevap versin. Bu şehrin nüfusu kaçtır.

Bu şehirde günde kaç araç girip çıkmaktadır. Bu şehrin hanelerinde kimler kalmaktadır.

Halbuki bu işin sorunun cevabını versin diye, 26 tane müdür, 5 tane daire başkanı, 8 tane başkan atadık. Ama bir sorumlu atayamadık.

Yetmiyor, yetmiyor, yetmiyor…

Ne bizim yazdıklarımız yetiyor, ne sizin dinledikleriniz?

Sahipsiz şehir sahipsiz.

Bir şehir ne kadar sahipsiz olabilir diye soran olursa, ona sakın ha sakın Sivas’ı örnek göstermeyiniz. Sahipsizlik sorusuna cevaplarına şık olamayacak kadar sahipsiz Sivas. Eğer bir seçenek olsaydı, eh işte sahibi olurdu, az buçuk, biraz miraz.

Bu şehir, değerlilerini yitirdi.

Sahipsiz kalması da son derece doğal değil mi?

YORUM YAP