Sivas kadirşinas bir kenttir. Kendisine hizmet edeni de ihanet edeni de hiç bir zaman unutmaz. Sivas tarihini okuduğunuz zaman bunu çok iyi anlarsınız. Sivas’a hizmet edenlerin isimleri her köşede yaşatılır. Rahmet ve saygı ile anılır.
Bugün gündeme getirmek istediğim isim Sivas’ta uzun bir dönem valilik yapmış ve Sivas’ın her köşesini adım adım gezerek önemli hizmetlere imza atmış bir isim. Sivas Valisi Lütfi Fikret Tuncel.
Çok zeki, tam bir devlet adamı, yüreği hizmet aşkı ile dolu bir bürokrat, büyük bir vatansever, çok iyi bir memleket sevdalısıydı.
1984 yılında Sivas valisi olarak göreve başladı. 1990 yılına kadar Sivas’ta görev yaptı. Sivas’ın en uzun soluklu görev yapan valilerinden birisiydi. Sivas tarihinin en meşhur Valisi Halil Rıfat Paşa’dan sonra bana bir isim söyleyin diyenlere hemen Lütfi Fikret Tuncel ismini söyleyebilirim. Bunu ben değil sivas tarihi de aynen böyle ifade eder. Genel gidişatına bakınca kendisine Halil Rıfat Paşa’nın Valilik dönemini örnek aldığı da görülebilir.
Muhteşem bir Valiydi. Bizi dönemi boyunca gerçekten çok yordu ve çok çalıştırdı. O’nun yaptığı açılışlara ve toplantılara yetişemediğimiz zamanlarımız çok oldu. Hatta bu açılışlardan bıkıp usandığımız için kaçtığımız zamanlar da vardı. Ama merhum Lütfi bey bir şekilde bizi yakalar, (yakalatır) kaçtığımız günlerde de programına dahil etmeyi bir şekilde başarırdı.
İlçe ilçe, köy köy, dağ-dere-tepe Sivas’ı O’nunla dolaştık. Su, yol, köprü, elektrik,okul gibi devlet yatırımlarını teker teker açtık. O dönem de elektriksiz, susuz, okulsuz, köprüsüz köy kalmayacak gibi dev bir projeye öncülük etti. Sivas’ı bu hizmetlerle adeta ördü. Hükümet ve Sivas arasında sarsılmaz bir köprü kurdu. Devlet yatırımlarının Sivas’a akmasında önemli bir rol üstlendi. Karayolları, DSİ, Köy Hizmetleri, Bayındırlık, İl Özel idare, Milli Eğitim Müdürlükleri kovana bal taşıyan arı gibi çalıştı.
Sivas’ın hangi köyüne giderseniz gidin, hangi yolundan geçerseniz geçen Vali Lütfi Fikret Tuncel’in imzasını taşıyan mutlaka bir yatırım bulabilirsiniz. Özal ile çağ atlayan Türkiye portresini gerçekleştiren örnek bir il haline getirdiği Sivas bu yatırımları ile Türkiye’nin de gündemine oturdu.
Öyle bir hale geldik ki bizim açılış haberlerimiz falan artık kayda değer bulunmadığı için sepete gitti. Buna rağmen hiç peşini bırakmadık. Yerel anlamda teşvik etmek için canla başla birlikte koşturduk. O dönemde basın sektöründe yer alan ve son döneminde dahil olanlar o günleri asla unutmaz. Hepsinin Vali Tuncel ile bir değil bir kaç anısı vardır.
Bir anı da ben paylaştıktan sonra yazımın ana temasına gelmek istiyorum. Bu arada Lütfi bey beni çok sevmesine rağmen düğünümde benim şahidim değil eşimin şahidi olmak istedi. Oğlum doğduğu zaman telgraf çekip Fikret torunum hayırlı olsun dedi. Oğlumun isminin başında Fikret ismi vardır. Yani Fikret Erol Avcı olmuştur. O’nun hatırını kırmak hiç aklımızın ucundan geçmedi. Eşi Mehpare yengemiz en az onun kadar Sivas sevdalısıydı. Her birimizde emeği mutlaka vardır. Bir vali düşünün Anadolu’da görev yapan bir gazeteciye en acı günüde ulaşıp O’nunla birlikte ağlasın. Lütfi bey bunu da yaptı. Koray’ı kaybettiğim zaman bana ulaştı ve bir saate yakın telefon konuşması yaparak hem acımı paylaştı hem de benimle birlikte gözyaşı döktü.
Ne demiştik bir anı!
Hakikat Gazetesi yazı işleri müdürü olarak görev yapıyorum. Aynı dönem Günaydın ve a,a bölge temsilcisiyim. 24 saat banko çalışıyorum. O dönem gazeteye yağmur gibi şikayet yağıyor. Kömür tevzi tarafından dağıtılan kömürlerin toz içerisinde olduğu, bu kömürün sobalarda yanmasının imkansız olduğu anlatılıyor. Konuyu bir kaç kez dile getirdik. Ama sorun bir türlü bitmek bilmiyordu. Biz Sivaslıların ortak sesiydik. Gazetecilerin görevi sorunları gündeme taşımak, yönetenlerle yönetilenler arasında köprü kurmaktı. Ogün dehşet bir haber hazırladım. Gazetenin manşetine, ” Sivaslılar diyor ki! Bu vali’de iş yok!” diye 72 punto başlık patlatıp kömür tevzi de yaşanan sorunu gündeme getirdim.
Doğal olarak ortalık karıştı! Vali’ye böyle bir ağır ithamda bulunmak, “iş yok” demek öyle her gazetenin ve her babayiğidin yiyeceği yoğurt değil. Sağ olsunlar gazete sahipleri Rahmetli Ahmet Turan Gürel, Ruhi Hergüner, A. Turan Unutmaz dağ gibi yanımızda durdular.
Yazı İşleri Müdürü yazılanlardan doğrudan sorumlu. Lütfi beyin en büyük özelliklerinden birisi Sivas’ta yayınlanan her gazete akşam saatlerinde okumaktı. Gazeteler baskıya girdikten sonra hemen baskı merkezlerinden alınır ve götürülürdü. Vali bey bu gazeteleri satır satır okur ertesi gün bir sorun varsa gündeme getirilir ve çözüm için kollar sıvanırdı. Ben henüz 25 yaşında genç bir gazeteciyim. Bunu bildiğim için gazete basıldıktan sonra kendime tatil ilan ettim (!)
Öğlen saatlerine kadar kaybolup, alttan piyasa yaptım. Nasıl bir tepki oluşacaktı! Öğlen saatlerine doğru aynı dönem birlikte çalıştığımız Kemal Çağlayan, Kemal abi bana ulaştı. Onlar bizden büyük ve tecrübeli isimler. Vali beyin beni aradığını acil ulaşmam gerektiğini söyledi. Gazeteye geçtim. Kemal abi ile durum değerlendirmesi yaptık. Haber gerçekten can yakıyordu. Kaderimize razı olduk. O manşeti atıyorsan arkasında da durmasını becereceksin! Gazetenin telefonu çaldı ve valilikten aranan doğal olarak bendim. Vali beyin araba ile Gazeteye geçtiğini beni alacağını söyledi.
Tartışmasız teslim oldum. Gazeteden aşağı indim. Kapıda beklemeye başladım. Vali bey geldi. Araca bindim ama araç içerisinde çıt çıkmıyor. Birlikte yola koyulduk.
Devlet Demiryollarının hemen yanında kömür tevzi alanı var. 10-15 dakika sonra ulaştık ve birlikte araçtan indik. Dağ gibi kömür yığılmış. Elekler çalışıyor. Ortalık toz duman, alanda müthiş bir çalışma var. Lütfi bey, “evladım” diye başladı konuşmaya, ” Haberi okudum. Elekler arızalı olduğu için kömür elenmeden dağıtılmış. Bu eleklerin tamir edilmesini bekledik. Gece boyunca bu elekler tamir edildi. Çalışma başladı. Artık hiç kimseye tozlu kömür dağıtılmayacak. Şikayet eden kardeşlerimize bunu aynen böyle duyurabilirsin.”
Vali bey hatayı kabul etmiş, Haber’den sonra gereğini yapmış, belli ki hiç uyumamıştı. Ama gerçekten bana da kırgındı. “İş yok” kelimesine” çok üzülmüştü. Gerçekten çok iyi çalışan bir valiydi. Bence de böyle bir başlığı hak etmemişti. Ancak biz de kamuoyu oluşturma dikkat çekme adına bunu yapmıştık. Yani kişisel bir mesele asla değildi. Fotoğraf makinasını Kömür Tevzi Müdürüne vermemi istedi. Müdür beye “Hakan ve benim elenmiş kömür dağının üzerinde fotoğrafımızı çekin” talimatı verdi. Kömürlerin üzerinde Vali bey ve ben bir fotoğraf çektirdik. İlginç bir fotoğraf oldu. Sonra bana döndü ve, ” Hakan artık gereğini yaparsın, Bak ben de iş varmış” dedi. Sonra birlikte geri döndük makamına gitmek yerine beni aldığı yere yani gazetenin önüne bıraktı. Teşekkür ettim, o da teşekkür etti.
Sonra mı? Ertesi günü Hakikat Gazetesi’nde yeni bir manşet: ” Vali bey olaya hemen el attı. Sivaslılar diyor ki! BU VALİ’DE İŞ VARMIŞ” Gerçekten o tarihten sonra hiç kimseye tozlu kömür gitmedi. Sorun temelinden çözüldü.
Vali beyin habere yaklaşımı bana büyük bir ders oldu. Dedim ya Lütfi Fikret Tuncel orijinal bir DEVLET ADAMI, orijinal bir BÜROKRAT tam bir SİVAS sevdalısıydı.
Şimdi yazacaklarıma bu kenti yönetenler ve Sivas’ta görev yapan meslektaşlarım, meslek büyüklerim dikkat etsinler.
Sivas’ta görev yapan dağa taşa imzasını atan, Sivas’ı hiç bir zaman unutmayan. Sivas ile gurbette bulunan Sivaslılar arasında köprü olan, Sivas’a Hizmet Vakfı’nı kuran Lütfi Fikret Tuncel’in adının sadece bir ortaokul ‘da yaşatılması Sivas’a yakışıyor mu?
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında kaybettiğimiz Vali Lütfi Fikret Tuncel’in adının önemli bir yatırıma verilmesi doğru olmaz mı? Mesela eğitime verdiği büyük katkılardan dolayı Lütfi Fikret Tuncel Kültür Merkezi gibi! Veya yapılacak her hangi bir Devlet veya Belediye yatırımına?
Sivas Valimiz Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, kurucu başkanlığını yaptığı Sivas’a Hizmet Vakfı, Sivas Şehir Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği, Sivas Gazeteciler Cemiyeti, STK’lar Merhum Lütfi Fikret Tuncel’in adının yaşatılması için bir adım atamaz mı?
Bence Sivas bunu yapar, yapmalıdır da! Sultan şehir Sivas’a tek bir çivi çakana dahi saygı duyduğumuz bu kadir Şiraz kent Sultan Şehir ahde vefa örneğini göstermeli. Sivas tarihinde Hoş seda bırakan Lükfi Fikret Tuncel adı yaşatılmalı!
Bu yazdıklarıma aynı dönemde görev yaptığımız ve Lütfi beyi yakından tanıyan meslektaşlarım da öncülük etmeli.
Allah merhum valimiz Lütfi Fikret Tuncel’e rahmet eylesin. Nurlar içerisinde yatsın. Biz O’nu unutmayacağız.