Maçın başında doğru toplarla oyunu ele geçiren Sivasspor, ilk devrenin sonralarına doğru bocalama ya başladığında Ç.Rizespor hemen cezayı kesti. Belki ilk yarıyı önde bitirebilseydi kırmızı beyazlılar ikinci devre rakibin psikolojisi dakikalar geçtikçe bozulacaktı ve mecburen açık vererek oynayacaklardı.
Rakip Rizespor’ın Türk oyuncularının dinamik ve güçlü olması, yabancı oyuncularının ise genç olmasının hem avantajını hemde dezavantajını bu maçta görmüş oldu. Ortasahadan hızlı çıkışları ve oyunu yönlendirme aşamasında Mithat’ın ayağına bakan Rizespor, ikinci yarıdaki değişikliklerle oyuna ortak olmaya başlasa da takım olarak onlarda hazır değillerdi.
Baskıyı artırdığımız zamanlarda Manaj’ın maç ve kondisyon eksikliğinin kurbanı olduk. Bununda en iyi örneği karşı karşıya kaldığı ve atamadığı pozisyonda rakip oyuncunun omuz müdahalesi ile sonuca gidemeyerek gösterdi.
Caner ve Aaron ikilisinin halen hazır olmadıkları bu maçtada gözlerden kaçmadı.Yunus Emre’nin her maçta dikine oynama tecrübesi artarak devam ediyor ve golden öncede bunu ispatlamış oldu.
Burak Kapacak yıllardır kırmızı beyazlı formayı giyiyormuşcasına oynadı ve hiç sırıtmadı. Geçmiş yıllardaki Erdoğan Yeşilyurt pozisyonu almaya başladı. Hem bekte hemde kanatta takıma fazlasıyla etkili olacağı gibi son yıllardaki sağ koridor sıkıntısınıda bu yıl için gidereceğini gösterdi.
Gol deyince artık akıllara gelen isim Saiz olmaya başladı. İki sezondur her hücum organizasyonunda Saiz’in imzası olmaya devam ediyor. Umarım sakatlık yaşamadan, kart cezalısı olmadan sezonu tamamlar. Aksi takdirde geçiş hücumlarında ve üçüncü bölgede kırmızı beyazlılar sıkıntı yaşar.
Maçın istatistiklerine bakıldığında sonucun adaletli olduğu anlaşılıyor. Servet hocaya maç öncesi bir puana razı olur musunuz diye sorulsaydı eğer, mikrofonlara evet diyemesede içinden razıyım diyebileceği bir maçtı. Ne olursa olsun rakip kim olursa olsun yenemiyorsan yenilmeyeceksin.