YİĞİDOLAR FENERİ YAKTI
Özellikle İç sahada oynadığımız Kayserispor ve Malatyaspor maçlarının ardından taraftarımız da oluşan olumsuz hava Fenerbahçe galibiyeti ile yerini mutluluğa bırakmış oldu. Bu sezonun ilk yarısında oynamış olduğumuz futbol ve göstermiş olduğumuz başarı herkesin takdirini kazanmıştı. Ligin ikinci yarısıyla birlikte takımımızda oluşan performans düşüklüğü moralleri oldukça bozmuştu.Pandemi süreci boyunca seyircisiz oynanan maçlarda,sezonun ilk yarısındaki tempomuzu yakalamamız gerçekten çok güç oldu.
Rıza Çalımbay’ın takımımızın başına geçmesi ile birlikte yaşadığımız başarı ve heyecan anlatmaya değer.Özellikle her maç gol atmamız ve de sayısız gol pozisyonları üretmemiz takdire şayan bir durum.Türkiye Süper Ligi’nde bu sezon kendi sahasında Kayserispor maçına kadar en başarılı tek takım konumunda idik.Maalesef Kayseri maçında aldığımız mağlubiyet başarı serimizi sonlandırmış oldu. Bu mağlubiyet tabii ki şehrimizde oldukça üzüntü verici bir durum ortaya çıkardı. Müsabakada özellikle Mert Hakan’ın penaltı kaçırması büyük tepkilere neden oldu. Sadece penaltı pozisyonu değil maç içerisinde gösterilen performansta taraftarlar tarafından beğenilmedi. Tabii futbolda penaltı kaçırmakta var hata yapmakta var. Bunlar futbolun doğasında olan şeyler normal karşılamk gerekir.
Bence takımımızın düşüşü ile ilgili en büyük etken orta alandaki oyuncularımızdan ve takım kaptanlarımızdan Hakan Arslan’ın sakatlığı nedeniyle sahalardan uzak kalması olarak söyleyebilirim. Kasımpaşa deplasmanın da ve ardından iç sahada oynadığımız Malatyaspor karşılaşmasında Hakan Arslan’ı oldukça arar olduk. Hakan Arslan’ın yanı sıra Claudemir inde sakatlanarak forma giymemesi orta alandaki dirençli oyuncu sayımızın düşmesine sebep oldu. Tabi ki Fatih’in de performansının düştüğünü söyleyecek olursak orta alanda özellikle yediğimiz golleri baktığımızda sıkıntı yaşadığımızın bir gerçek.
Bu hafta İstanbul deplasmanın da kazandığımız Fenerbahçe karşılaşmasına baktığımızda takım kadrosu olarak sakatların olmasına rağmen ideale yakın diyebileceğimiz bir kadro ile sahada yer aldık. Bu karşılaşmada özellikle Rıza hocayı da kutlamak gerekir. Göstermiş olduğu performans ve rakibe göre taktik neticesinde bulduğumuz pozisyonlar ve goller ile karşılaşmayı kazanmasını bildik. Özellikle Fenerbahçe defansın da orta sahadan devşirme oyuncularla oynuyor olması ve de bu oyuncuların çabukluk anlamında eksiklerinin bulunması Sivasspor için önemli bir avantajdı.Bu avantajı çok iyi kullanarak karşılaşmanın başından sonuna kadar rakibi tehdit eden bir Sivasspor vardı sahada.Özellikle Yatabare ve Kone ikilisinin ilk 11’de aynı anda oynatılması bu karşılaşmada kilidi çözen en önemli unsur oldu. Diğer maçlara baktığımızda Yatabare nin yanında Fernando veya Erdoğan yer alırken bu müsabakada Yatabare nin yanında kone oynadı. Bu ikilinin özellikle birbirine yakın oynaması ve de hava toplarına hakim olmaları Sivasspor’un topu kazanmasında ve o bölgede rakibi tehdit etmesi anlamda da önemli bir unsur oluşturdu. 36 yaşına dayanmış Kone göstermiş olduğu performansla istekli ve arzulu oluşu takımız adına en önemli kazançtı.Bu karşılaşmada yedek oyuncularına baktığımızda her an ilk 11’de oynayacak futbolcuların bir hayli fazla olması sahada mücadele veren oyunculara da önemli bir oynama isteği getirdiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak Fenerbahçe karşısında atılan 2 gol ve alınan 3 puan son haftalardaki olumsuz havayı tamamen dağıttı diyebilirim. Emre Kılınç’a da ayrıca parantez açmak gerekirse gerçek Emre Kılınç bu işte diyebiliriz. Emre Sezon sonunda Sivasspor’dan kesinlikle ayrılacak.Sezonun son maçına kadar Sivasspor formasıyla göstereceği performans onun futbolcu kişiliği ve adamlığı ile ilgili de önemli bir etken.Futbolcular tüm futbol yaşantılarını sadece bir kulüpte sürdürmezler. Birçok takımda forma şansı bulurlar ve devamlı performanslarını yükselterek farklı takımlara transfer olmak isterler. Hedefte budur zaten. Emre Kılıç’ın da başka bir takıma transfer olması gayet doğal. Sivasspor’dan güzel anılarla ayrılması yaptığı başarılarla yıllarca konuşulması bence daha önemli.Kaldı ki Sivasspor formasıyla da milli takıma gitme başarısı gösteren ender futbolculardan bir tanesi. Ne diyelim yolu açık olsun.
Bu karşılaşmada dikkatimi çeken en önemli unsurlardan bir tanesi de karşılaşmanın hakemi Ali Palabıyık’ın göstermiş olduğu yönetim.Tribünlerin boş olması ve de baskı olmaması hakemin karalarının daha objektif olmasını sağladığını hep birlikte görmüş olduk. Ama enteresandır bazı futbol yorumcuları çok net pozisyonlarda hakem kararlarını eleştirerek Fenerbahçe lehine kararlar verilmesi gerektiğini iddia edenleri de görmüş bulunuyoruz. Bunlara sadece gülümsüyorum,ama taraftarlarımıza da şu mesajı vermek istiyorum. Bu tür spor yorumcuları çok ünlü isimler olabilir. Ama onların çok büyük insanlar olduğunu sakın düşünmeyin. Her yorumcunun bir takımı mutlaka vardır.
Bu sezon takımımız Sivasspor bence Lig’in en başarılı takımı diyebilirim. Neden diyecek olursanız oluşturulan mütevazi bütçeli bir takım,kendi çapında küçük bir Anadolu kentinin takımı olmasına rağmen,çok önemli bütçelere ve taraftar topluluklarına sahip rakiplerine karşı göstermiş olduğu performans gerçekten tarif edilemeyecek kadar büyük bir başarı. Bu başarıya destek gösterip katkı sağlayan futbolcularımız ve teknik heyeti kutlamak istiyorum.Ama buradaki başarının en büyük pay sahibinin Sivasspor Yönetim Kurulu olduğunun da altını çizmek gerektiğinin vurgulamak istiyorum. Doğru yönetim bu başarının en büyük anahtarı. Biz Sivaslılar olarak ne kadar öğünsek azdır. Böyle bir başkan ve böylesine başarılı ve de uyumlu bir yönetim kurulu üyelerimiz olduğu için.Dikkat çektiğim bu nokta Fenerbahçe karşısında galip geldiğimiz için değil. Yazılarımı okuyan tüm dostlarım bilirler kaybettiğimiz maçlardan sonra da bunu söyleyebiliyorum ve de söylemeyi bir borç bilirim. Ülkemizde bir çok futbol takımları can çekişiyor. Bizim takımımız hem yönetim hemde Sportif başarı anlamında istikrar ve başarı sahibi.Onun için bu başarıları da çok küçümsemeyelim. Alınan yenilgilerden üzüntü duyuyoruz hep birlikte eleştiriyoruz yeri geliyor hocamızı eleştiriyoruz yeri geliyor futbolcularımız eleştiriyoruz. Bu eleştiriler her zaman olacaktır.Ama büyük Pencereden baktığımızda Sivasspor’un gerçekten büyük işler yaptığını da görmezden gelmeyelim. Böyle bir takımımız olduğu için de hep birlikte gurur duymalıyız.
