Genelde; daha önce yaşanmış ve bitmiş bir birlikteliğin, tekrarında, ilkinde yaşanan kötü hatıraların yaşanmaması için dilek niyetiyle telaffuz edilen bu söz, hep yeniden başlangıcın iyi olması arzusuyla kullanılır.
Bu hafta, geride bıraktığımız 2023 yılının bizlerde bıraktığı anıları, anları şöyle bir üstünden geçelim istedim kısmet olmadı, bu hafta da Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ikinci baharını anlatalım dedik, araya başka başka şeyler girdi de yine yazamadık.
Şehitlerimiz, trafik faciası, TFF’nin Suudi Arabistan skandalı derken, kazana çok aş girdi.
Anlaşıldı yine yazamayacağız, ikinci baharımızı, ama söz yazacağız.
Şehrimizin tek tesellisi, övünç kaynağı, marka değeri Sivasspor bu hafta başında bir kan değişikliğine gitti. Yine bu şehrin takımının formasını giymiş, iyi bir Anadolu delikanlısı olan Servet Çetin hocamız takımdan ayrıldığını ifade etti.
Altında neler var, pek bilemiyoruz. Çokta önemli değil nedenleri. Her hoca başarılı olmak arzusu ile takımın başına geçer, bir şeyler yapmaya gayret eder.
Bunlardan birisiydi Servet Hoca. Verdiklerine de veremediklerine de, kattıklarına da katamadıklarına da teşekkür etmek bir erdemdir.
Yeni hocamız, ikinci baharına gelen Bülent Uygun oldu. İmza töreninde arka fonda ikincibahar yazıyordu. Genelde sosyal alem için kullanılan bu lansman etiketi son derece yerinde ve etkili olmuştu.
Dedim ya, ikinci bahar yeniden bir araya gelen insanların, geçmişin yaşanmışlıklarından ders çıkartılarak, yeni dönemde bu dersten çıkartılan sonuçlarla birlikte, negatifliklerin arındırılmasıdır.
Bülent Uygun ismi benim için diğer hoca isimlerinden oldukça farklıdır. Kendisiyle geçmiş yıllarda, gazeteci kimliğiyle başlayan tanışıklığımız daha sonra samimi bir dostluğa ve karşılıklı saygı ve sevgiye dayanmıştır.
Bu nedenle, onun adına doğru bildiğim her şeyi, yine ona söylemekten imtina etmedim.
Hafta içinde yapılan imza töreninde de kendisi adına notlar aldım. Artıları eksileri olmuştur. Konuşulamayanlar olmuştur, zamanla konuşulan, konuşulması gerekenler, elbette olacaktır.
Beklentilerim ve beklemediklerim, bunu da söylemeliydi dediğim de oldu.
Ama, ilk tespitim, büyük bir üzüntüyle yolcu ettiğimiz, daha sonra, Antep, Eskişehir, Elazığ ve yanılmıyorsam Katar günlerinde de takip ettiğim hocamızın, o günü ile bugününü biraz mukayese edebildim.
Gazeteci meslektaşlarımızın (Ki kendimi gazeteci olarak asla görmem) sorularına dikkat ettim. Bir çok soru soruldu. Daha da sorulabilirdi.
Bir gazeteci arkadaşım şunu sormuştu, “Sivasspor günlerinde agresif bir Bülent Uygun görüyorduk, bugün nasıl bir Bülent Uygun karşımıza çıakcak?”
Kısmen doğru, Bülent Hoca’nın motivasyon teknikleri içinde agresiflik vardı, futbolun doğasında olan mücadele hırsı, ince bir çizgiyi aşınca karşınıza agresiflik modu çıkıyor, ona agresiflik deniyor. İşte bu ince kırmızı çizgi, kimi zaman aşılabiliyordu.
Futbola kattığı olumlu yön kadar, sizin bu yönünüzü törpüleyen olgular takımda yoksa, futbolcu, yönetici, taraftar, medya ayağınız, finans kaynaklarınız, siyasi taraftarlarınız, özellikle besleme medya tarafından bir günah keçisi gibi sunulup, infaza götürülebiliyordunuz.
İşte burada biraz zayıf kaldık. O dönemin imkanları mı diyelim, yokluk mu diyelim ama bilemiyorum, kayıp bir bacağımız vardı. O yüzden masa kimi zaman en küçük sarsıntı da oynayabiliyordu.
Şunu da söylesek yanlış söylemiş olmayız, “Karadeniz ne zaman sakindi ki, aslen Karadenizli olan birisinin ruhu da biraz sakin olabilsin” Hem çok fazla sakin olan bir hocayı, taraftarımız çoğu zaman eleştiriyor ve bu eleştiri takıma olumsuz yönde yansıyor.
Sadece biraz ama tamamen nötralize bir hocanın da, takım motivasyonunda eksik kalacağını düşünüyorum.
Sorun taraftarın stadyumla arasının, nedense açılmış olması, o aranın biraz değil, hayli hayli kapanması lazım. 9.sezonu oynadığımız bu stadyumda, stadyumu hiçbir zaman dolu görmedik ki.
İnşallah Bülent Uygun hocamız o dargınlığın, kırgınlığın bir futbol sevdasına dönüşmesine vesile olur.
Bilirim ki, bütün büyük sevdalar, kırgınlıkla başlar.
Tekrar yuvana hoş geldin kıymetli hocam, ikinci baharın hayırlı olsun. Dualarımız sizinle.