Lige verilen bir haftalık aradan sonraki dört maçlık periyoda bakacak olur isek Sivasspor’un sıkıntılı süreci iyi idare ettiğini ve istediğini aldığını söyleyebiliriz. Arada Teknikdirektör değişikliğine giden kırmızı beyazlı ekip yeni hocası ile çıktığı ilk maçında Kayserispor’u deplasmanda yenerek üç puan aldı. Hemen ardından oynanan zorlu Galatasaray karşılaşmasında ise en etkili oyuncusu sahada olmadığı halde puan çıkarmasını bildi. Samsun deplasmanındaki kötü oyun ve kötü sonucu saymaz isek ligde üç maçta alınan dört puan ve zorda olsa, bir alt lig ekibi de olsa Kupada yola devam etmesi iyi sonuç.
Sivasspor bu periyotta ara transfer sezonu başladığı için aynı zamanda bir arınmanın bir yenilenmenin de sancısını çekiyor. Yunus Emre Konak Kulübüne para kazandırarak gitti. Samu Saiz keza para karşılığında Eyüpspor’un yolunu tuttu. Rodriugez ve Keyta ile yollar ayrıldı. Bunların üzerine Harisis ve Kıvet’in sakatlıkları bindi. Bu dez avantajları da dahil ederek bakacak olur isek sürecin başarılı geçtiğini söylemek iddialı olmaz. Bu gidişlerden sonra Bülent hoca beş yeni transfer yapılacağını belirtti.
Arada transfer yapmak zordur, risklidir vede maliyetlidir. Hepsinden önemlisi tutup tutmayacağını kestirmek güçtür. Ara transfer döneminde takım ne kadar az değişirse o kadar iyidir. Beş transfer şuan için ihtiyaç gibi gözükse de Sivasspor ölçeğinde az bir sayı değil. Hatta bunların üstüne şuda gitsin buda gitsin gibi isimler kulaktan kulağa yayılıyor. Sivasspor’un içinde bir süredir bir kazanın kaynadığı bir gerçek ama fazla adam göndermek yerine onları tekrar kenetlemek şart.
Sivasspor’a beş transfer önümüzdeki dönem için gerekli olabilir, aynı zamanda Sivasspor alt yapısında birkaç yıl içinde formayı taşıma potansiyeli olan en az beş tane genç isimde mevcut. Bülent hocanın esas oraya fokuslanması lazım. Hoca bu çocuklardan dört tanesini Keçiören gücü maçında sahaya sürdü. Sol bekte Yusufcan, Stoperde Mehmet Albayrak, Kenarda Emre Gökay ve orta sahada Eren Kaya forma giydi. Sadece Bülent hoca özelinde değil ama bizde genç oyuncuları sahaya sürmek dendiğinde cümbür cemaat oynatmak anlaşıyor. Yalnışda burada yapılıyor. Bu çocukların esas yanında ideal on bir oyuncuları ile oynadığı zaman ne olduğunu görmek mümkün olur.
Yusuf Canın oynadığı bir savunma dörtlüsü belkide Sivassporda bir daha olmayacak. Eren Kayanın oynadığı Ziya, Abdulkadir Parmak ve Erenden oluşan orta saha üçlüsünü bir daha asla görmeyeceğiz. Ülkemizde teknik adamların bana göre yaptığı bir değir yanlışta alt takımlarda santrafor oynayan çocukları A takımda kenar ya da arkaya almak. Eren Kaya geçtiğimiz sezon U19 takımında 24 gol atan bir santrafor ama şuana kadar ne Servet hoca nede Bülent hoca mevkisinde şans vermedi. Sonrada milli takıma gidecek santrafor bulamıyoruz. Süper lig ve birinci ligde oynayan tüm takımların santraforu yabancı.
Sözün kısası Sivasspor yönetiminin ve Bülent hocanın bu nokta üzerinde ciddiyetle durması olmazsa olmazımız olmalı. Servet hocanın Yunus Emrede yaptığı gibi Bülent hoca içlerinde en hazırı en iyisi hangisi ise karar verip önümüzdeki maçlarda ona formayı teslim etmeli. Diğerlerini ise takımın ve oynanan maçların durumuna göre zaman zaman sahaya sürmeli. Eğer bu yapılır ise kısa ve orta vadede en az beş genç futbolcumuzu transfer etmiş oluruz ki kurtuluşumuzda bana göre buradadır. Bülent hocanın Sivasspor’a sağlayacağı gerçek fayda bu olur. Bu Avrupa kupalarına gitmekten ve kupa kaldırmaktan daha önemlidir…