Biliyorum her geçen gün merak katsayınız artıyor, biliyorum asıllı asılsız çıkan haberler, dedikodular iştahınızı kabartıyor, biliyorum hepiniz transfer haberi bekliyorsunuz. Haklısınız da ancak tek gerçek şu ki şu anda hiç birimizin birinden farkı yok çünkü ortada gerçekleşen henüz bir transfer yok. Ben bu gün transferden çok daha önemli bir konuyu yazmak istiyorum: Kurumsallaşmak. Sistem üzerine inşa olmak, isimler değişse de yürüyüşün değişmemesi…
Sivasspor’un son 28 yıllık yürüyüşüne pek diyecek bir şey yok. Osman Seçilmiş’ten günümüze her geçen yıl biraz daha oturmuşluk, biraz daha kurumsallaşma biraz daha ileri seviye başarı ve ortaya çıkan sarsılmaz bir istikrar. Sivasspor bu süreçte birçok merhaleyi çok hızlı aşarken eksik kalan, gecikilen yanlar da vardı elbette. Onların en önemlisi ise Başkan Otyakmaz’ın da bir zamanlar dediği gibi alt yapının oluşması idi. Sekiz yıl önce gecikmiş konuya neşter atıldı,. Bütçe ayrıldı, plan program yapıldı ve düğmeye basıldı.
Alt yapı organizasyonu meşakkatli, zor, sabır ve zaman gerektiren bir işti, o nedenle de mutlaka organizasyonu ehli olan biri yapmalıydı. Ülkemizdeki o alanda bir kaç isimden biri olan Murat Dizdar ile anlaşıldı. 2017’de göreve başlayan Murat Dizdar yedi yıl zarfında çok olumlu işler yaptı. Yapıyı oluşturdu, genç oyuncu potansiyelini yükseltti. Alt yaş gurupları birçok takımın radarına girdi. A takıma oyuncu verir hale geldi. Sivasspor Yunus Emre Konak örneğinde olduğu gibi meyveleri toplamaya da başladı. Pandemi arası olmasa yapılanma çok daha hızlı ve köklü olacaktı ama yine 50 yıldır yapılamayan bir iş başarıldı.
O Murat Dizdar geçtiğimiz günlerde Sivasspor’dan ayrılarak Ümraniyespor’a sportif direktör oldu. Haliyle olayı takip edenler ve önemseyenler neden diye kendi kendine ve bulduğu muhataplara sordu. Çünkü iyi giden bir sistemi bırakmak pek olası değildir. Her iki taraftan yapılan açıklamalarda anlaşarak helalleşerek ayrılık sağlandı bir sorun yok mesajı verildi. Sohbet ettiğim Murat Dizdar; “Bir anlaşmazlık olmadı, konuşarak ayrıldım. Sivasspor benim için önemli, yedi yılım geçti güzel işler de yaptık. Ben memnun ayrılıyorum” ifadelerini kullandı. Ancak son yılarda alt yapıya olan ilginin ve ayrılan bütçenin belki de şartlar gereği eksilmesi sebep midir bilinmez ama değildir demek te doğru olur mu bilmem. Netice itibari ile Murat Dizdar’ın ayrılması önemlidir. Daha da önemlisi ise oluşturulan sistemin sekteye uğratılmadan devam ettirilmesi…
Şu an itibari ile Akademinin ürünü en az beş genç futbolcumuz A takım seviyesinde oynamaya bence hazır. Her ne kadar hocamız son haftalarda keyfe keder şans vermese de. Sivasspor gibi takımlar açısından alt yapı olmak ve olmamak meselesidir. Sivasspor geç bulduğu bu madeni kaybetmemeli. Başına koyacakları isim her kim olacaksa olsun sistem devam etmeli. Son yıllarda alt yapıya düşünülen transferlerin aksadığı bir gerçek. Bir an önce o yöne yatırım bütçesi ayrılmalıdır. Biliyorum bunu söylemesi kolay, yapması zordur. Lakin en azından alt yapıdan yetişen çocuklardan elde edilen gelirin bir bölümü orası için kullanılmalı ve yapı devam etmeli.
Osman Seçilmiş sıradan bir takım olan Sivasspor’u “Kulüp” yapmış bir sistem oluşturmuş, tesis kazandırmış bir şekilde Mecnun Başkana devretmişti. Mecnun Otyakmaz yönetimleri o sistem üzerinden yıllardır bize hayal edilemeyen hazlar yaşattı. Kendi beyanı ile bu dönem Mecnun Başkanın son dönemi. Bana göre devam etmeli ama etmeyecekse iki yıl sonra kendisinden sonra gelecek Başkana Sivasspor’u alt yapısı ile üst yapısı ile tam kurumsallaşmasını tamamlamış olarak devretmeli. Başkanın bu tecrübesi, bu liyakati ve imkânı var. Öyle bir teslim etmeli ki kim gelirse gelsin sitemi çalışan, kendi kendine yeten bir Sivasspor olmalı. Mecnun Başkanın son ve en önemli başarısı bu olacak. Daha doğrusu bu olmalı… Eğer bu kendi kendine yeter bir Sivasspor oluşturamazsak isimler değişince başarıdan da Kulüpten de eser kalmadığını acı bir şekilde yaşarız. Örnekleri önümüzde mevcut…