Bu başlığı okuyan harkesin alınan bir puanı altın olarak tasvir ettiğim için bana kızacağını biliyorum. Ancak ısrarlıyım, bu maçtan çıkarılan bir puan altın değerindedir ve bu puan Sivasspor’u kümede bırakacak olan puandır. İnanmayan bu cümleleri not etsin. Gelelim gerekçesine:
Geçtiğimiz hafta Antep maçından sonra kaleme aldığım yazıda eğer Tolga ve Rodrigez sahada olsa idi biz Antep maçını kazanabilirdik demiştim. Bu maç içinde aynısı geçerli. Eğer Tolga, Rodrigez, Manaj sahada olsaydı, Emrah maçı tamamlayabilseydi biz Konyaspor’dan da üç puan çıkarırdık. Onların sahada olmadığı, Sakatlıktan dönen Koıta’nın travma seviyesinde darbe alıp dağıldı ve savunmanın merkezindeki adamın kırmızı kart ile oyun dışı kaldığı bir maçtan puan çıkarmak altın değerindedir…
İkinci getekçem ise bu bir puanın pisikolojik etkisidir. Bu bir puanı aldığımız için Konyaspor bizimle puan farkını açamadı. Bu bir puan bizi düşme çemberinin dışında tuttu. Kayserispor Göztepe maçını kazansa dahi ikili averaj bizde olduğu için altımızda olacak.
Fikstür olarak zor virajdan eksik kadro ile geçiyoruz. Lakin Başakşehir ve Göztepe maçlarından sonra Adanademir, Hatay ve kendi sahamızda Bodrum gibi görece daha kolay bir fikstürde oynayacağız, dahada önemlisi Sakat ve cezlı as oyuncularımız sahaya dönmüş olacak. Kayserispor ve Konyaspor bizden daha zor bir fikstürle mücadele etmek zorunda olacak. Bunlar olunca inanarak ifade ediyorum biz düşmeyeceğiz.
Her maç ‘yönetim istifa’ sloganı atanlara da küçük bir tavsiye; Yönetimler her zaman değiştirilebilir lakin sezonun sonu gelmiş, transfer takvimi kapanmış, bu saate yönetimin değişmesi hiç bir şeyi çözmez. Aksine enerjimizi gereksiz yerlere harcamış oluruz. Takımın düşmemesini isteyen herkesin yapması gereken tek şey son maçın son düdüğü çalana kadar armanın yanında olmaktır. Sonra har türlü hesap görülür….