reklam
reklam
DOLAR42,4628% 0
EURO49,6390% 0.09
STERLIN56,8589% 0.15
FRANG52,9123% -0.34
ALTIN5.746,81% 0,11
BITCOIN92.463,37-0.657

Belirsizliğin İçinde Gelen Galibiyet

Yayınlanma Tarihi : Google News
Belirsizliğin İçinde Gelen Galibiyet

Bugün Sivasspor öyle bir şartta sahaya çıktı ki; kulübün başkanı çekmiş gitmiş, yönetim tribünde ne yapacağını bilmeden maçı izliyor, yiğidolar da tribünlerde eski ateşinde değil. Kısacası ortam puslu, hava ağır, belirsizlik çok. Üç gol var, galibiyet var ama futbol yine yok.
Rakip Manisaspor takımının kadrosunda yalnızca onbir profesyonel futbolcu vardı. Kağıt üzerinde maçın kolay geçmesi gerekirdi. Fakat Sivasspor yine kendi işini kendisi zorlaştırdı. Üçüncü bölgede yapılan hatalı paslar, topu gereksiz ezmeler ve oyunun temposunu düşüren tercihler takımın akışını sürekli kesti. Başta Avramovski olmak üzere Campos ve Kimpioka, topu ayağında tutup pozisyon öldürmek için adeta yarıştı. Savunma ise rakibin sadece iki oyuncusu takımını ileri çıkartma mücadelesi verirken yoktan pozisyon ve penaltı vermeyi başardı. Takımın mental olarak oyunda olmadığı o kadar belirgin ki; oyuncular birbirini bile tanımıyormuş gibi kopuk ve dağınık.
İlk yarıda olmadık bir pozisyonda penaltı yaptırıyorsun, sonra ilk kez organize bir hücuma çıkıp sen penaltı kazanıyor ve devreye 1-1 giriyorsun. Kendi evindesin ateşi sen yakman lazımken rakip seni ateşliyor anlaşılır gibi değil.

Mehmet hoca ikinci yarıya doğru dokunuşu yaptı. Haftalardır ne oynadığını bilmeyen Avramovski kenara geldi, Kamil oyuna girdi ve Sivasspor oyunu orada kazandı. Kamil; top tekniği yüksek, dikine oynayan, kaleyi düşünen, oyunu hızlandıran bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Onun girişi hücum aklını artırdı. Nitekim akıllıca bir pasla Emirhan’a golü attırdı. Ardından savunmadaki kopukluk sonucunda Manisaspor’un 1.68’lik oyuncusu inanılmaz yükseliyor ve kafayla golü atıyor.

Buna rağmen Emirhan oyundan düşmedi, sorumluluk aldı, cesaret gösterdi ve attığı golle Sivasspor’a bu zor ve belirsiz ortamda galibiyeti getirdi.

Öte yandan oyuna sonradan giren Ethemi’nin hakeme fiziki müdahalesi ve gereksiz agresifliği ise kabul edilebilir değildi. Bu takım zaten baskı altında, morali düşük, kadro derinliği sınırlı. Böyle amatörce bir hareketle takımını eksik bırakmak affedilir bir durum değil.
Ne olursa olsun bu galibiyet çok değerliydi. Camia çalkantılı bir haftayı böyle bir üç puanla kapatmaya ihtiyaç duyuyordu.

Bu kulübün başkansız, yöneticisiz, sahipsiz bir görüntü vermeye tahammülü yok.Şehrin ileri gelenleri, bu şehirden para kazananlar, söz gelince “Sivasspor bizim” diyenler masaya oturmak zorunda. Lafla peynir gemisi yürümez. Tribünden ahkâm kesen, atıp tutan ama sıkışınca bırakıp kaçan, ekranlardan mesaj veren “sözde başkan” görüntüleriyle bu kulüp bir daha böyle idare edilmemeli. Sivasspor’un ağırlığını koyan, karakteri olan, sözü geçen, ciddiyet taşıyan bir başkana ihtiyacı var. Bu takımın etrafında gerçek anlamda kenetlenme sağlanmazsa hedef Süper Lig falan olmaz.O zaman acı sadece sonuçta değil, geçmişte kaybettiklerimizde de hissederiz.

Bu şehir ya kulübüne sahip çıkacak,
ya da yarın “keşke” demek için çok geç olacak.

YORUM YAP