reklam
reklam
DOLAR 32,4782 % -0.07
EURO 34,8566 % -0.46
STERLIN 40,6796 % -0.43
FRANG 35,5423 % -0.23
ALTIN 2.441,17 % 0,20
BITCOIN 64.029,94 -0.925

Akıllı Bina Tasarımları Enkazın Altında Kaldı

Yayınlanma Tarihi :
Akıllı Bina Tasarımları Enkazın Altında Kaldı

Ne yazılabilir ki?

Dert çok, acı büyük, olay korkunç. 

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ateş öyle bir yere düştü ki, bütün bir memleket, bütün bir millet o ateşin narı içinde kavruluyor günlerdir…

Bu ülkede yeni bir hafta, yeniden başlamak üzereydi ateş düştüğünde… 6 Şubat, 2023 saat 04.17.

Pazar günü ile Pazartesi günü arasındaki fark ise her şeyin değiştiğidir. Birbirinin devamı değil, birbirinden farklı bir dünyanın, bir gece 04.17’yle ayrışmasıdır. Her iki gün bir fay hattıyla birbirinden kopmuştur. Bu kopuş hayatın, insanın ve mekânın kopuşudur. Akşam yatan sabah kalkamamıştır. Akşam ayaktaki bina sabahleyin yığılıp kalmış, birbirinin üstüne düşmüş ve neredeyse yer ile yeksan olmuştur. Öyle ki ne zaman olacağının dışından bilinen, söylenen ve yol haritası çizilen, neler yapılacağı belirtilen ama ötelenerek ve belki önemsenmeyerek göz ardı edilen bir dakika içinde gerçekleşmişti. 

Acı gerçek yakıcı ve yıkıcı şekilde bu memleketin ortasına, bu milletin yüreğine düştü.

Kimin suçlu olduğu, kimlerin sebebiyet verdiği muhakkak ki önemlidir ve muhakkak ki cezasını almalıdır. Ama bu saatten sonra ne kadar kıymet-i harbiyesi olabilir ki veya koca bir coğrafyayı enkazlar yığına çeviren, her bir ocağa acı çığlıklar düşüren, nice evladı anasız babasız, nice anayı babayı evlatsız bırakan, şehirleri harap, insanları perişan eden bu durumun ne yazık ki geri dönüşü yoktur. Muhakkak ki bu büyüklükte olmasa da neredeyse birkaç senede çapı bundan küçükçe olsa da onca benzeri badireden geçmemize rağmen en alt kademesinden en üst yetkilisine kadar ne kadar ders aldığımızın karabulut gibi önümüze çöken fotoğrafı en acı şekliyle gözlerimizin önündedir işte.

Fay kırılmaları yeryüzü coğrafyasının müdahale edemeyeceğimiz doğal olayıdır. Zamanı hariç nerede ve nasıl olacağı, olduğunda neler yapacağı bilimsel olarak bilinen verilerdir. Her ne kadar buna müdahale edilemese de müdahale edilecek yani alınacak tedbirlerle yaşanacak zayiatın en aza indirilmesi ise mümkündür ve elimizdedir. Şehirleri bu vadilere kuranlarından, evi satın alanından binayı yapanına, projesini çizeninden onaylayanına, inşaat işçisinden müteahhidine kadar aynı oranda olmasa da her birinin şu ya da bu nedenle payının olduğu var mıdır? Belki de göz ardı ederek ve belki birazda teslimiyetin veya mecburiyetin sürüklediği bir gerekçeye sığınarak her biri bu sonuçta ne denli pay sahibidir? Ve herkes bu sonucu bir şekilde yorumluyor bugün… 

Yorumlar farklı olsa da şimdi, günlerdir izlediğimiz yüreklerin dayanamadığı tablolar, hangi yorumlarla geçiştirilebilir ki? Giden canlar, bir gün önce kurulan ancak ertesi güne geçemeyen hayaller, daha küçücük yaşta annesini babasını kaybedip, onların sevgisinden mahrum olarak büyüyecek çocukların yaşayacakları noksanlığı, acıyı nasıl ve kim telafi edecek veya telafi edebilmesi mümkün mü?

Bir dakikadan az zaman her şeyi değiştirdi işte. Bir kıyamet sanki… 

Yer sarsıldı, fay kırıldı. Büyük bir özenle kurduğumuz, hep bizim olacağını sandığımız kurulu düzenlerimizi yıktı geçti… Hayallerimiz yarım kaldı, sayılı nefeslerimiz tükendi… Küsmenin, kızmanın, kırılmanın, darılmanın ne kadar anlamsız olduğunu; kızacağımız, darılacağımız insanların geçip gittiğini gördük işte. En sevdiğimiz insanları, değer verdiğimiz eşyaları, en beğendiğimiz yemekleri, sahip olmak için uğraştığımız mekânları, nasıl da saniyeler içinde kaybedeceğimizi bir dakika içinde gördük ve yaşadık. Sahip olduğumuza inandığımız, benim dediğimiz her ne varsa, bedenimize bile, bir zerreye, bir toz tanesine bile sahip olamadığımızı ve elimizden kayıp gittiğini gördük. 

Burası dünya, burada bütün işler yarım kalıyor…

Pazar ve Pazartesinin farkı… Bir dakika önce ve sonrasının farkı ise hayatı, gündemi öyle bir değiştirdi ki, hayallerin yerini unutulmayacak acılara bıraktı. Bir ibret, bir ders hâlâ alınmayacak mı?

Arz kaydı, şehirler yıkıldı, on binler göçtü bu dünyadan.  

Ve yeni dünyanın modern kenti ve akıllı bina tasarımları enkazın altında kaldı, binlerce masumun canını da alarak…

Milletimizin başı sağ olsun…

Vefat edenlerimize Rabbim rahmetiyle muamele eylesin, mekânları cennet olsun.

Hastalarımıza acil şifalar, yakınlarına sabr-ı cemil versin Mevla’m… 

YORUM YAP