reklam
reklam
DOLAR 32,3769 % -0.02
EURO 34,5540 % -0.17
STERLIN 40,5446 % -0.07
FRANG 35,1785 % -0.16
ALTIN 2.380,98 % 0,03
BITCOIN 60.107,36 -5.566

Cumhuriyetin Çubukları

Yayınlanma Tarihi :
Cumhuriyetin Çubukları

Cuma günü göndermem gereken köşe yazısını bugün yeniden yazarken, yazının içeriğinin ne kadar değişeceğini tahmin bile edemezdim.

2023 yılında ülkemizde yaşanan depremle başlayan acıların, yıl boyunca eksilmeksizin devam etmesi ve son günlerinde ise, şehitlerimizle, trafik kazalarıyla sarsıldığımız, acılarımızın nasıl katmerleştiğini anlatacaktım.

Olmadı. Üzüntülüyüm ama yine de yazımızın giriş kısmında değinmiş olalım.

Ta ki dün Suudi topraklarında yaşanan bir direnmenin öyküsünü duyana kadar.

Doğruyu yanlışı, azı çoğu olmaksızın, başından itibaren yanlış kurgulanmış acı  bir senaryonun,  TFF tarafından bu ülkeye nasıl yaşatıldığının öyküsünü birlikte dinleyip, sonucunda hangi şartlar altında olursa olsun, bir araya gelmeyi becerebilen, Türk futbolunun medarı iftiharı  iki güzide kulübümüzün, seyircisi yöneticisiyle birlikte, diğer futbol taraftarları da yanlarına katarak, Cumhuriyetin 100.yılına yakışır bir davranış sergilediklerini gördük.

Suudi devlet yetkililerinin Türkiye’ye her gelişlerinde Anıtkabir’e bir defa olsun uğramamış olmalarının yarattığı kitle baskısının, her iki kulüpteki karşılığının yansımadır.

Kimse öküz altında buzağı aramasın, hele hele FETÖ tezgahından geçen isimlerin, bunu komplo teorisi olarak adlandırmaları, yer arayışları,  bu şekilde çıkışları,  yapmacık ve provokatifdir. 15 Temmuz karın ağrısının devamıdır.

Konumuz bu değil ama..

Konumuz; yıllardır başta besleme basın ve çıkarcı grupların organize ettiği, karşılıklı kötülüğün ve husumetin, bir şekilde son bulmasıdır. Bu ülke futbol cinayetlerini, futbol katliamlarını yaşadı. Şehrimizin Sivas’ın,  Kayserispor müsabakasında kaybettiği 39 can hala hafızalardadır.

Ya da ülkemizin başka yerlerinde niceleri yaşanmıştır.

Konumuz; Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal’in kişiliğine, şahsiyetine ve onun temsilinde şehit kanıyla sulanan Türkiye Cumhuriyeti topraklarına, “Parası olan çirkin ve şımarık bir o kadar da kibirli bakışın” her iki kulüp eliyle reddedilmesi, şamarlanmasıdır.

Samimi söylüyorum, içtenlikle söylüyorum, bir Türk evladı olarak gururumun Nirvana yaptığı, son yıllarda yaşadığımız birkaç hadiseden birisidir. Para’nın bizleri satın alamayacağının manifestosudur bu, dün ki hadise.

Biraz önce sosyal medya alemine kulaç atarken, gırgırı şamatası yapılan bu konu ile beyin fırtınalarının bazı örneklerini gördüm.

Hoşuma gitti.. Bir yarısı sarı-lacivert çubuklu, diğer yarısı sarı-kırmızı çubuklu formanın tam orta yerine Atatürk resmi koymuşlar.

Güzel bir düşünce.. Mevzu maç ve protesto değildi. Mevzu; bir araya gelebilme yeteneğimizin hala yitirilmemiş, bir araya gelebilme arzumuzun hala dinmemiş, bir arada olabilme arzumuzun onca rezalete, onca düşmana rağmen hala sindirilememiş olmamasıydı.

En çok ona sevindim.

Bu istek ve arzuyu en son 15 Temmuz’da görmüştüm. Bugün bir daha gördük.

Biraraya gelebilme içgüdümüz, beynimizin bir yerlerine itilmiş olsa da, istediğimiz zaman hayata geçirebileceğimizin bende yarattığı mutluluk, ne kelimelere, ne sözcüklere sığmıyordu.

Az buz değil, küçümsemeyin, azımsamayın.

Diğer bir yandan, ülkemiz insanına istemeden de olsa, iyilik yapmış olan TFF, son dönemlerde ki rezalet günlerden, ülkeye yaşatılan bu rezalet görüntülerden sonra istifa etmelidir.

Dün sahada hakem yumruklanırken,futbol katliamlarının önü açılmaya çalışılmıştır.TFF bu konuda da, Cumhuriyetin 100.yılının süper kupa finalinde de çökmüştür, sınıfta kalmıştır.

Her ne kadar, her iki takımın, aktif taraftarı olmasam da, artık aziz Türk Milleti’nin gönlünde güzel bir yer edinmişlerdir.

Ellerine yüreklerine sağlık.

 

YORUM YAP