
Hafta içinde yaşanan Türkiye Kupası faciasının ardından İstanbulspor maçı takım ve şehir adına kırılma noktası haline gelmişti. “Ligin üst sıralarını mı zorlayacağız yoksa düşme hattına mı tutunacağız?” derken, karşımıza ligin en vasat ekiplerinden biri olan İstanbulspor’un çıkması aslında büyük bir şanstı. Ancak rakibin evinde hiç yenilmemiş olması ve sürekli beraberliğe bağlayan tuhaf istatistiği bile Sivasspor’un bu şansı değerlendirmekten ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gösterdi. Mehmet Hoca zaten elindeki kadroyla mecburen 5-3-1-1 sistemine mahkûm olmuş durumda. Çünkü bu kadro başka bir oyunu zaten kaldırmıyor. Rakibin tek santraforunun sakatlanıp oyundan çıkmasıyla Sivasspor büyük avantaj yakaladı derken, bu avantajı bile rakip lehine çeviren bir Sivasspor izletti bize. Rakibin takım boyunun kısa olması bile ancak Emirhan’ın kafa golünde hatırlanabildi. İkinci yarıda katkısı sıfıra yakın Badji yerine Bekir ile başlayan Sivasspor yine rakip kaleye gitmekte zorlandı. Rakip biraz yüklenmeye başlayınca, kaleci Göktuğ’un acemice hatasıyla golü yemek de gecikmedi. Zaten golün geleceği belli olmuştu; geri çekilen, çıkamayan, rakibin cılız ataklarını bile savuşturamayan bir takım görüntüsü vardı sahada. Kadro derinliği olmadığı için hamle yapamayan Mehmet Hoca da bizim gibi olup biteni izlemekle yetindi. Çıkmayı beceremeyen takım ikinci golü de kaçınılmaz olarak yedi. Orta saha dökülmüş, savunma ayakta kalmaya çalışıyor, kanatlar zaten sezon başından beri yok hükmünde. Girenin çıkanı arattığı, ruhun da kalitenin de tükendiği bir takım… Her hafta yeni bir felaket senaryosu yazmayı başarıyorlar, o kadar istikrarlılar yani! İlk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da pozisyona girmekten aciz bir takımın bu yenilgiyi sonuna kadar hak ettiğini hepimize kanıtladılar. Bu takımın mevcut görüntüsüyle üst sıralar hayali kurması akıl tutulmasından başka bir şey değil.16 haftada görüldü ki yapılan transferlerin tamamı bir fiyasko. Menajer önerisiyle, sırf kadro dolsun diye alınan, oyun aklı olmayan futbolcularla doldurulmuş bir Sivasspor izliyoruz. Devre arasında bir aklıselim çıkıp bu menajer artığı futbolculardan temizlemek ve formanın ağırlığını taşıyabilecek oyunculara yönelmek şart. Nasıl olur, kim yapar, hangi parayla yapılır bilmem, ama bildiğim tek şey var: Sivaslı bu futbolu, bu ruhsuzluğu, bu beceriksizliği izlemeyi hak etmiyor.




