
Sezona yeni başladık mı diyelim, lige mi alışıyoruz, yoksa kazanmak için mücadele etmeyi mi öğreniyoruz? Sorunun net cevabı belki yok ama Sivasspor, sabrın tavan yaptığı bir maçta zor da olsa üç puanı hanesine yazdırdı.
İlk dört haftaya kıyasla daha canlı, daha istekli ve en önemlisi takım görüntüsü veren bir Sivasspor vardı sahada. İlk yarıda topu tutan, ne yaptığını bilen, oyunun dinamiklerine ayak uyduran bir ekip izledik. Orta sahada Charis’in yokluğunda sahneye çıkan Yusuf Cihat, ilk maçında kalitesini ve oyun aklını göstererek adeta “nokta transfer” olduğunu kanıtladı. Tekniği, oyun görüşü ve gücüyle sırıtmadı. Defansta Appindangoye tecrübesi ve duruşuyla güven verdi; özlenen stoper geri dönmüş gibiydi. Kanatta Ethemi yine sürati ve takibiyle öne çıkarken, Avramovski henüz hazır olmadığını ve kondisyon eksikliğini hissettirdi.
İlk yarıda diri oynayan Sivasspor, ikinci yarının başında rakibe topu bıraktı. Sarıyer’in baskı kurduğu anlarda birkaç pozisyon verse de toparlanmayı bildi. Bekir’in hücum yükünü Badji’nin paylaşmasıyla daha özgür kalan Bekir, akıllı bir kafa vuruşuyla maçı getiren isim oldu.
İstatistikler gösteriyor ki Sivasspor topa daha çok sahip oldu, şut sayısını artırdı ama üçüncü bölgede etkisiz kaldı. Sarıyer’den daha çok şut çekse de kaleyi bulmakta zorlanmaları, hücumdaki en büyük eksikliği ortaya koyuyor. İsabetsiz şutların fazlalığı telaşı, doğru karar verememeyi işaret ediyor. Net pozisyon üretmekte zorlansalar da golü bulup maçı kazanmayı başardılar; bu da takdir edilmeli.
Bu ligin gerçeği şu: bireysel oyuncuların damga vurduğu bir ortamda takım olmak kolay değil. Bekir ise Sivasspor’un bu lige damga vuracak ismi olmaya aday görünüyor. Gücü ve vuruş kalitesini artırdığında hem kendisini hem de takımını yukarılara taşıyabilir.
Genel tabloya baktığımızda “biz bu değiliz” diyerek sahaya çıkan, önceki haftalara göre daha istekli bir Sivasspor vardı. Transferlerin etkisi hissedildi; keşke ilk haftalarda da yapılmış olsalardı. Defans bloğu ligin en iyilerinden, Charis döndüğünde orta saha da bu seviyeye çıkacak. Bu kalite birleştiğinde hücum hattının da karşılık vermesi kaçınılmaz.
Sarıyer maçı, Sivasspor için sadece üç puan değil aynı zamanda moral ve umut oldu. Bundan sonrası tamamen takımın kendi elinde. Mazeret üretmeden, her hafta üzerine koyarak ilerlemeleri şart. Bu galibiyeti bir başlangıç sayıp, şükür etmek gerekir.




