
Sona söyleyeceğimizi baştan söyleyelim, memleketin acilen sükûnete ihtiyacı var, hem de hiç olmadığı kadar. Bir çok vesayet atlatan milletimiz, bakalım bu süreçten nasıl geçecek? Tabi üzüntü aynı zamanda endişe de verici.
Ciddi bir operasyon çekiliyor ve hiçbir şeyin tesadüf olduğuna inanmıyorum. Bu saatten sonra alınacak her haber olağanüstü olabilir. Birilerinin bildiği, birilerinin bilip sustuğu, birilerinin de bilmediği bir çok hadise gündeme gelebilir. Türkiye öyle bir memleket oldu çünki.
Hakkında hayırlısı olsun milletimizin.
Başka acılarda yok değil.
Cumhuriyet üniversitesi kampüsü içerisinde yaşanan elim bir trafik kazasında 24 yaşında hayatın baharında bir gencimiz yaşama veda etti.
Allah mekanını cennet etsin, acılı ailesine sabırlar diliyorum.
Elli defa yazdım söyledim. Bu şehrin trafiğini düzenlemekle sorumlu olanların, bu şehrin trafiğini katlettiklerini, yaşanan her acı hadisede sorumlu olduklarını elli defa anlattım.
Özellikle mülteci göçü ve deprem hadisesi sonrası Sivas’a olağanın dışında bir nüfus akışı oldu.
Sivas’ta bakın yabancı plakalı araçlar, kaskı olmayan bir motora bağlı, arkasına römork takılmış toplama araçları şehrin her yerinde.
Kontrol, denetim zaten başı çuvala.Benim B sınıfı ehliyetimle kullanamadığım motorsiklet ve arkasında bir römork takılı taşıcıyı, kasksız 10-15 yaşlarında toplamacı kızlar çocuklar kullanabiliyor ve hayret ediyorum, hiç mi bir Allah’ın kulu görmüyor?
Ararsınız 112’yi, şikayetinizi dile getirirsiniz, yarım saat sonra bir ekip otosu gelir, iki megafon gürültüsü duyarsınız, bir iki plaka anonsu, sonra aynı rezalet devam eder durur.
Şehrin geniş ve düz yolları drift pisti gibidir. Gerçi bazı yerlere müdahale etti, sağolsun belediye yetkilileri. Ama yine belediyenin ulaşım hizmetleri sorumlusu bile sorunlu. Bazı cadde ve kavşaklarda, reklam bilbordları ve raketler, adeta trafik kazasına kucak açıyor. Her iki yolun geliş ve gidiş açısını rezalet kapatıyor.
Bağdat caddesi, Halifelik köprüsü geçişleri akla hayale sığmayan bir şekilde trafik terörüne meydan veriyor. Otel önüne yapılan parkla, eski sanayi kavşağına dönüşe neden izin veriliyor anlamak mümkün değil.
Mesai başlangıç ve bitişleri bir işkenceye dönüşüyor.
Daha kaç insanımızı kaybedeceğiz, yetmez mi? Özellikle üniversite içerisinde trafiğin koordinasi ve kontrolü yok. Sabah saatlerinde okul servislerinin kural tanımayan hareketleri, ekmek ve nakliye araçlarının sorumsuz davranışlar. Yanlış ve yersiz planlamalar.
Bu şehir artık daha yaşanabilir bir şehir olmaktan uzaklaşıp, insanların yaka silktiği, her geçen gün daha fazla karamsarlığa sevkedildiği bir şehir haline geldi.
Bunun sebebini bugünün idarecilerine yüklemek haksızlık olur ama, en azından dur denilmesi gerekmez mi?
Sadece trafik değil ki, şehrin temizliğinde de ciddi ciddi aksayan şeyler var, ona da bir başka yazımızda değinelim.
Sağlıcakla kalın.