Milli takımlar tarihindeki unutulmaz maçlardan biri olan 2008 Avrupa futbol şampiyonasındaki Hırvatistan ile oynanan çeyrak final maçını bir çok kişi hatırlar. Maçın normal süresi başladığı gibi tamamlanmış ve uzatma dakikalarına geçilmişti. Artık uzatma dakikalarıda bitmek üzeriyken kulübeler panaltıcıları belirliyordu ki Hırvatistan 119. dakikada bir sıfır öne geçti. Tüm Türkiye yıkılmıştı. İşte o herkesin yıkıldığı dakikalarda yıkılmayan biri vardı, Tuncay Şanlı.
Oyuna sonradan giren ve maçın kaderini değiştiren Semih o dakikayı şöyle anlatıyor: “Hepimiz yıkılmıştık, artık herşey bitti diye düşündük çünkü sadece bir dakika vardı maçın bitimine, ama Tuncay inanılmaz bir inaçla haydin dedi haydin daha bitmedi daha bir dakika var. Bana gelerek haydi git en uca dedi, bir çok arkadışıda yanıma gönderdi. Hatta Sabri’ye git diyordu Sabri ise ben bu boyle gitsem ne yapacağım derken onuda iterek gönderdi. Sonra topun önüme düştüğünü gördüm vurdum gol oldu. Halen daha ne olduğunu anlayamıyorum”.
İşte o golden sonra Türkiyeye yarı finali getiren galibiyet yaşandı. O maçı çeviren Tuncay Şanlı’nın inancıydı. Son haftalardaki Sivasspor’a da Tuncay gibi ateşlemeyi yapacak bir Buji lazımdı. AntaLya maçında o Buji şu isimdir diyeceğimiz kimse yok ancak maçın var hakemi dersek kimsenin istiraz edeceğini sanmıyorum.
Karşılaşmanın ilk yarısı sona ermek üzereyken Sivasspor’un Rodrigez’in ayağından kazandığı nizami golü zorlama bir ofsayt kararı ile iptal ettiren Var hakemi Sivasspor’u ateşleyen isim oldu. Bıçağın kemiğe dayandığı haftalarda bir de böylesine haksız bir kararla karşılaşmak sahadiki on biri, kenardaki ısınanları ve tribünleri isyan ettirdi. Haftalardır ortaya çıkan duruma kimse isyan etmiyor diye dert yanıyorduk ya işte o isyanı tüm yiğidolar maçın ikinci yarısında hep birlikte gösterdi.
Antalya maçının ikinci yarısına inanmış bir Sivasspor çıktı. 46. dakikadan itibaren sahadakiler ya hep ya hiç diye hücum ederken tribünler onları yüreklendiriyordu. İkinci yarıda elde edilen ilk pozizsonda Manaj kafa ile direk dibini buldu ama kaleciyi geçemedi. Hemen arkasından Sivasspor’un beklerinide oyuna katarak hücuma kalktığı bir anda Murat Paluli’ye yapılan faul atışını Efakan Radakoviç’in kafasına kesti oda Antalya’ya cezaya dönüştürerek ağları buldu.
O dakikaya kadar tek derdi oyunu soğutmak olan Antalya takımı Sivasspor kalesine atak geliştirme çabasına düştü o anlardan birinde sezon başından itibaren Sivasspor ortasahasının her şeyi olan Charisis kazandığı topu sol kenarda Rodrigezle buluşturdu, Rodrigez önündeki boşlu çok iyi kullanarak rakip ceza sahasına kadar girdi şutunu attı Kaleci Kenan’dan ödenen topa gol için Manj’ın sadece dokunması kalmıştı o da haftalar sonra gerekeni yaptı ve Sivasspor’a üç puanı getiren ikinci golü kaydetti.
Sivasspor iç sahadaki bir maçı üç puanla kapatarak rakiplerinin puan kaybettiği haftada umutlarını bir sonraki haftaya taşımış oldu. Bu maçta diğer maçlara oranla takım daha istekli, daha coşkulu daha inançlıydı. Üzerlerindeki baskı sonucu birazda panikti ama maç iyi biti. Bu oyun belki bizi kümede bırakmaya yetmez ama bu istek bizi son haftaya kadar umutlandırmaya yeter. Yeter ki biz son düdüğe kadar Tuncay Şanlı’nın 2008 deki inancına sahip olalım. Alanya maçının son düdüğü çalana kadar herkes bunu düşünsün ve tatbik etsin, ben öyle yapacağım…