Daha kötüsü olamaz

Bu karşılaşmada aldığımız beraberlikle birlikte bu sezonun oldukça sıkıntılı geçmeye aday olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Sezon başından beri istenilen futbolu bir türlü oynayamazken o beklenen sonuçları da alamayınca tamamen stres havası hâkim oldu. Ümraniye karşısında alınan beraberlikte rakip takımın attığı gollere baktığımızda olmayan pozisyonlar sonrası rakibe verdiğimiz gol şansı ile kalemizde goller gördük. 1-0 yenik duruma düşmemize rağmen hemen ardından beraberlik golüne ulaştık.

İlk yarıya oranla daha iyi başladığımız oyunun ikinci yarısında ikinci golü de bularak öne geçtik. Akabinde üçüncü dördüncü golü bulabilecek pozisyonları da bulduk ama ne yazık ki; bu üçüncü ve dördüncü goller gelmeyince 2-1’lik skor rakip için tabii ki oyuna tutunma skoru oldu. Öyle olunca bu sezon devamlı yaptığımız bireysel hatalara bir yenisini daha ekledik, geçtiğimiz hafta olduğu gibi kalemizde gördüğümüz bir penaltı golü daha kaçınılmaz oldu.

Bu arada Sivasspor ceza alanı içersin de oluşan penaltı kararları çok kolay verilmekte bunu da hep birlikte tekrar tekrar görmekteyiz. Yediğimiz penaltı golüyle de 2 puanı kaybetmiş olduk. Çok kritik bir iki puanı kaybetmiş olduk. Antalyaspor mağlubiyeti ve Ümraniye beraberliği hesapta olmayan puan kayıplarıyla tamamlanmış oldu.

Peki Sivasspor Neden iyi sonuçlar alamıyor geçtiğimiz yazılarımızda ve söylemlerimizde de belirttik bunun farklı sebepleri var ama son Antalya ve Ümraniye karşılaşmalarına baktığımızda rakibin Sivasspor’u çok iyi analiz etmesi kapalı savunma yapıp kanatları da tamamen kapatması sonrası buldukları toplarla boş alanlara girerek Sivasspor kalesinde tehlike oluşturmaya çalışıyorlar. Bu noktada başarılıda oldular. O zaman  Rıza hocanın ikinci bir oyun planı olması gerekmez mi.

Özellikle bu iki karşılaşmada en büyük sıkıntıyı orta alanda oynayan oyuncularımızın verimsizliğine bağlamak istiyorum. Orta alan oyuncularımızın topa hâkim olamaması ve oyunu yönlendirememesi noktasında yaşanan sıkıntılar takımımızın ne yazık ki kötü sonuç almasında en büyük faktör. Tamamen hücuma dayalı oyun olarak Yatabare üzerinden ve kanatlardan sonuç aramaya gittiğimiz tüm futbol takımları tarafından tedbirler alınmakta.

Çok sık olmasa da yakaladığımız duran topları da tamamen Max Gradel’in kötü kullanımı neticesinde sonuç alamamamızda ayrı bir dikkat çekici nokta. Yani sonuç olarak bu duran toplara da iyi çalışmamız gerekmekte. Bugün oynadığımız Ümraniyespor karşılaşmasından sonra verilecek ara yaklaşık 40 gün. Tabi bu 40 gün uzun bir süre, bu süre zarfında takımımız oyuncuları izin yapacak, ardından Antalya’da kampa katılacaklar ve Sivas’ta çalışmaları tamamlayacaklar. Ardından da tabii zorlu bir fikstür bizleri bekliyor. En büyük dezavantajımızın şu ana kadar oynanan karşılaşmalarda almış olduğumuz sadece ve sadece 11 puan olması bizim için bundan sonraki süreçte çok önemli tehlikelerin habercisi olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.

Tabii Rıza Hoca ile devam edilir edilmez orasını kestirmek şu an için güç. Şayet Hoca ile devam edilecek ise takım kadromuzda önemli revizyonların oluşması gerekmekte. Şimdiden ikinci yarı takıma dahil edilecek önemli oyuncularla anlaşmaları yapılıp en kısa sürede takımla birlikte olmalarını sağlamak gerekiyor.

Bu sezonun şu ana kadar oynadığımız karşılaşmalarına kadar olan süreci kısaca da değerlendirecek olursam çok fazla hatalar yaptığımızı, özellikle evimizde oynadığımız karşılaşmalarda sıkıntılar yaşadığımızı bilmekteyiz. İç sahada taraftarlarımızın da maçlara ilgi göstermemesi takımın seyirci avantajını da oluşturmadı.

Bir de sezon başı itibariyle sıkıntılı bir sezona giriyoruz demiştim. Ne yazık ki bu sıkıntıyı fazlasıyla hissediyoruz. Tabii bu süreçte sıkıntıdan Sivasspor kurtulur mu? Bence kurtulur!

Öncelikle bu sıkıntılı süreci atlatmak için taraftarlarımızın eleştiriyi bir kenara bırakarak takıma destek olması tek vücut olması çok önemli. Yönetim kurulumuzun bazı radikal kararlar alması çok daha önemli. Bu karar alındığı zaman Sivasspor’un istenilen noktaya geleceğinden hiçbir şüphem yok. Yeter ki biz şehir olarak kenetlenelim takımımıza ve şehrimize sahip çıkalım! Başarı mutlaka gelecektir!