Ülkemiz futbolu nereye gidiyor?

“Ülkemiz futbolu nereye gidiyor”, “İlerleyen yıllarda Türk futbolu nasıl şekil alacak?” gibi birçok sorular gündemimizden hiç düşmüyor. Özellikle yabancı kuralının aynen devam etmesi neticesinde; takımların yabancı transferine ayırdıkları bütçenin yoğunluğunu gördüğümüzde bu ücretlerin mevcut gelirlerle ödenmesini oldukça güç olduğunu söylemem gerekir. Peki, nasıl bir çözüm bulmalıyız ki Türk futbolu sağlam adımlarla ilerlesin. Bunun için tabii ki kısa vadede ve kesin çözüm mümkün gözükmüyor. Ama uzun vadede bazı projeler gerçekleştirilerek önemli meblağlar ödediğimiz yabancı futbolcu bedellerinin birçoğunun yükünden kurtulmuş olabiliriz. Yabancı futbolcu sayısının fazlalığı Türk futboluna neler katar neler kaybettirir, bunun da iyi irdelenmesi gerekir. Özellikle döviz kurlarının sabit seyrettiği günlerde iç piyasadaki yerli futbolcuların transfer bedellerinin yüksek olması nedeniyle yabancı futbolcu transferlerini daha cazip olduğunu hepimiz biliyoruz ama bugün gelinen noktada baktığımızda dövizin olağanüstü yükselişe geçmesi bunun karşılığında da kulüp gelirlerinin düşüşe geçmesi maalesef yabancı futbolcu transferinin Türkiye için önemli bir sıkıntı oluşturduğu gerçeğini gözler önüne sermekte.

Türkiye’de futbol denince ilk akla gelen birkaç belli başlı kulüp var. Bu kulüplerin sadece yayın geliri değil sponsorluk ve tribün gelirlerinindi oldukça yüksek olması onlar açısından bazı sıkıntıların çözülmesine vesile olmaktı. Ama Anadolu kulüplerinin böyle bir şansının olmaması tamamen yayıncı kuruluştan edindikleri gelir ve küçük sponsorluklar la takımlarını yaşatmaya çalışmaları gerçekten mucize ötesi diyebilirim. Bir de bu noktada bu büyük kulüplerle aynı ligde yarışıyor olmanız taraftarların da o büyük kulüplerin yaptığı transferlerin benzer transferlerini takımdan bekliyor olmaları Anadolu kulüplerinin yöneticiliklerinin en zor şartları bu olsa gerek.

Tabii uzun vadede neler yapılabilir. Altyapıya eğilim sağlanabilir. Altyapıdan çıkarılacak bazı futbolcularla kendi Star oyuncularınızı oluşturmuş olabilirsiniz. Türkiye’de altyapı noktasında kulüplerin önemli sıkıntıları olduğunu bilmekteyiz. Sadece altyapı için söylemlerde bulunup hayata geçirilmemesi tabii ki en büyük sıkıntılarımızın başında gelmekte. Gerçek anlamda alt yapıya eğilim sağlayan kulüpler mutlaka hayatlarını rahat idame ettirebileceklerdir.

Bugün Sivasspor’a örnek verecek olursak son 5 yılda altyapıya verilen destekle bazı önemli yıldızlarını kendi üretme noktasında hareketlilik yaşandığını hep birlikte görmekteyiz. Verilen katkının biraz daha üst seviyede olması durumunda daha önemli futbolcuların altyapıdan çıkış yapacağını da çok net söyleyebiliriz. Tabii altyapı denince akla sadece şehrimizin çocuklarının oynayacağı bir altyapı düşünmemiz tamamen yanlış bir fikirdir. Sivasspor altyapısında Türkiye’mizin neresinden olursa olsun gelen yetişen çocukların hepsi bu takımın çocukları bu şehrin çocukları olarak görmemiz gerekir. Kaldı ki birçok kulübümüz bırakın Türkiye’yi yurt dışından küçük kategorileri de futbolcular getirerek onların yetişmesine katkı sağlayarak ileriki boyutta da onlar üzerinden önemli kazanımlar elde etmenin yollarını arıyorlar. Bunların birçok örneklerini Türkiye’de bazı kulüplerimizde de görmemiz mümkün. Bugün içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmak adına tabii ki bazı önemli ve radikal kararların alınması gerekir diye düşünüyorum.

Türk futbolunda, özellikle Anadolu kulüplerinin taraftarı isek çok fazla beklentiye girmeden kendi gücü oranında transferler bekleyip ona göre takımlara destek verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu düşünceyle hareket edersek hem hayal kırıklığı yaşamamış oluruz hem de takımlarımız ileriki yıllarda ipotek altına girmemiş olur. Bugün birçok Anadolu kulübüne baktığımızda hepsi ekonomik kriz nedeniyle birçok ödemelerini yapamamakta ve önemli sıkıntılar yaşamakta. Onun için yeniden seçilen Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetiminin bazı radikal kararlar alarak kulüpleri de bu noktada yaptırım uygulamaları gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Türk futbolunun artık tek çıkış kapısı var o da kendi oyuncularını kendi bünyelerinden yetiştirmeleri olacaktır.