reklam
reklam
DOLAR 32,4946 % 0.33
EURO 34,6990 % 0.26
STERLIN 40,6082 % 0.21
FRANG 35,3241 % 0.26
ALTIN 2.407,72 % 1,16
BITCOIN 57.250,59 -5.34

10 Ocak Bayram mı? Cenaze mi?

Yayınlanma Tarihi :
10 Ocak Bayram mı? Cenaze mi?

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 10 Ocak 1962’den itibaren Çalışan Gazeteciler Bayramı adı altında kutlanır oldu. Bu yasa ile gazeteciler “fikir işçisi” olarak kabul edilip, gazetecilere bir takım sosyal ve yasal haklar sağladı.
1971 yılında askeri müdahalenin ardından Gazetecilere 62 yılında verilen birçok hak ellerinden alındı. Bayram yerini güne bıraktı. 71 yılından bu yana Çalışan Gazeteciler bayramı, Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaktadır.
Gazetecilerin 1971 yılında yaşadıkları hak kayıpları bununla da sınırlı kalmadı. Gazeteciler her geçen yıl ellerinde bulunan haklarını kaybetmeye, gazetecilik mesleği itibar ve saygınlığını yitirmeye, ilke ve etik değerlerden uzaklaşılmaya, gazeteci adı altında liyakatsiz kişiler mesleğe zararı artarak devam etmiştir.
18 Kasım 1998’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi” kabul etmiştir. Bu bildirgede gazetecilere bir takım hakları ön görmüş ve bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Ancak günümüzde meslektaşlarımın büyük bir bölümü bu bildirgeden haberdar bile değildir.
Gazetecilerin zaman içerisinde ellerinden alınıp sonra tekrar geri verilen bir hakkı daha var ki ara verilen bu hak EYT ile emekliliği hak eden birçok meslek mensubunun mağdur olmasına neden olmuştur. Türkiye’de gazeteciler ilk kez 1977 yılında yıpranma hakkı tanındı. Çalışma süresinin 4’te biri oranında yıpranma elde ettiler. 2008 yılında çıkarılan Sosyal Güvenlik Reformu ile bu hak alındı. 2013 yılında yapılan yeni bir düzenleme yeniden geri verildi. Törpülenerek, 360 gün karşılığı olarak 75 gün yıpranma hakkı verildi.
18 Mart 1942 tarihinde çıkan ilk Basın Kartı Nizamnamesinde gazetecilere; İndirimli veya parasız seyahat, Konferans, müze, galeri, sergi, stadyum ve hipodromlara bunlara benzer yerlere parasız olarak girme, olay ve toplantı yerlerine serbestçe girip çıkma, her türlü resmi törenlere davetli sıfatıyla kabul edilme gibi haklar verildi.

18 Aralık 1951 Basın Kartları Yönetmeliği ile gazetecilerin sahip oldukları haklara; İndirimli telgraf çekme ve telefon etme kolaylığı, İndirimli tarifeli telefon konulması ve indirimli konuşma kolaylığı, Basın kartlarını nüfus kimliği olarak kullanma kolaylığı gibi haklar ilave edildi.
16 Temmuz 1980 Basın Kartları Yönetmeliği ile Basın Plakası kolaylığı sağlandı. O dönem Başbakanlığa bağlı olan Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında imzalanan bu protokol trafikte gazetecilerin işlerini kolaylaştırmayı amaçlıyordu. Bu kolaylıklardan bazıları şunlardır; kolluk Basın Trafik Kartı bulunan gazeteciyi gördüğünde geçiş kolaylığı sağlarlar ve trafiğin genel şartlarını dikkate alarak, görev mahalline bir an önce varmaları için gerekli kolaylığı gösterir, basın mensuplarının araçlarına, trafiği aksatmamak şartıyla durma, duraklama ve park etme gibi kolaylıklar sağlanır.
Bir çok meslektaşımız bu protokolden haberdar dahi değildir. Haberleri olsa bile yolluk kuvvetlerinin bu protokolden ve Basın Trafik Kartının sağladığı imtiyazlardan haberi yoktur.
Uzun lafın kısası 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne neden olan hakların birçoğu geri alınmış, kalan haklar ise uygulanmaz hale gelmiştir. Acı olan ise meslektaşlarımın tüm bu olup bitenleri görmemesidir. Yine de her şeye rağmen tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun.

YORUM YAP